Tutuklu yargılanan Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ sık sık düşman ceza hukuku kavramını kullanıyor.
Dünya tarihinde olduğu gibi biz de hukukun değerini, hukuk ihlallerinden, haksız tutuklama ve mahkumiyetlerden öğreniyoruz. Düşman ceza hukuku kavramı da objektif hukukla siyasi araç haline getirilmiş hukuk arasındaki farkı kavramamızı sağlayacak bir kavram.
İktidarın özellikle CB sisteminde artan otoriterleşmesi toplumda da ekonomide de hukuk ihtiyacını büsbütün arttırdı.
Yönleri, yolları farklı da olsa Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Ümit Özdağ aynı objektif hukuk ihtiyacı içindeler.
Özdağ hakkındaki iki iddianameyi de okudum. Biri Cumhurbaşkanına hakaret, öbürü halkı kin ve düşmanlığa teşvik hakkında
CUMHURBAŞKANINA HAKARETİddianamede Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olarak zikrediliyor.
Cumhurbaşkanı, partisinin bir kongresinde "tek parti faşizminin milletimizin inancına tarihine kültürüne yonelik politikalarının ağır bedellerini izledik" diye konuşmuş, Özdağ da Atatürk'ü savunarak asıl Erdoğan'ın dinimize ve kültürümüze zarar verdiği anlamında ağır sözlerle onu eleştirmiş.
Bunun üzerine İstanbul Başsavcısı hemen gözaltı kararı çıkarıyor, Adalet Bakanlığı yıldırım hızıyla onay veriyor. Özdağ yakalanıp İstanbul'a getiriliyor.