Anayasa endişesi
İktidarın Meclis vasıtasıyla Can Atalay'ın milletvekilliğini düşürmesi, artık anayasanın bağlayıcılık vasfının da çiğnendiğini gösteriyor.
Hak ve özgünlükleri koruyacak bu son güvence de bir hayli aşınmış ve aşılmış bulunuyor.
Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına bakışı böyle olan bir iktidar, bir de "yeni anayasa" yapma imkanını elde ederse, nasıl bir anayasa düzeni inşa edeceği belli olmaktadır: Devletin yasama, yürütme ve yargı faaliyetlerinin anayasaya uygunluğunun evrensel hukuka göre değil, iktidarın çizeceği sınırlar içinde denetlenebileceği bir düzen
ÖNEMLİ OLAN
Önemli olan; Can Atalay'ın bireysel özgürlüğünden ziyade, hem Yargıtay hem iktidar tarafından Anayasa'nın emredici hükümlerinin yok sayılmış olmasıdır. İşte Anayasa hükümleri:
"Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazete'de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar." (Md. 153)
"Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır." (Md. 158)
Bizzat Yargıtay Ceza Genel Kurulu da "AYM kararları Yargıtay'ı da bağlar" diye karar vermişti. (No. 469-132, gün 28.04.2015)
Bu üstün normlar Yargıtay-İktidar ikilisi tarafından yok muamelesine maruz kaldı.
KÖTÜ EMSAL
Hukuki durum bu kadar net olduğu halde bu defa Yargıtay bu üstün normları "yok" saymakla, kalmadı.
AYM'nin ikinci kararını da yok saydı. Bununla yetinmedi, AYM üyeleri hakkında yakışık sız töhmetlerde bulundu. Bununla da yetinmedi, AYM kararları Meclis'i bağlamazmış gibi Meclis'e 'talimat' gönderdi...
Ve, Anayasa'nın bu maddelerini ve AYM'nin iki kararını yok sayan iktidar, Yargıtay kararını kürsüde adamına okutturarak Atalay'ın milletvekilliğini düşürttü.
Kimin milletvekilliği olursa olsun, vahim olan, Anayasa maddelerini ve AYM kararlarını bir iktidarın yok sayabilmesidir.
Böylece Türkiye'de vahim bir "emsal" oluştu: Yargıtay ve iktidar çok önemsedikleri konularda Anayasa'nın ilgili maddelerini ve AYM'nin ilgili kararlarını "yok" sayabilmektedir!
Sıra ne zaman hangi konularda kimlere, hangi hak ve özgürlüklere gelecek
Bu belirsizlik "hukuk güvensizliği"nin zirve yapmasıdır. Dünyada "hukuk devleti" sıralamasında ülkemiz maalesef 117. sıradaydı Daha nereye
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ
Sabah'ta Okan Müderrisoğlu yazdığına göre doğrudur. Beştepe'de yapılan çalıştaylarda, tabii Mehmet Uçum'un rehberliğinde, "AYM'nin, yasaların anayasaya uygunluğu bakımından yasamayı, Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri üzerinden yürütmeyi ve nihayet bireysel başvuru kararları yoluyla da yargıyı denetlediği" ifade edilmiş, bunun