Yüz ikinci yılında cumhuriyetimiz

B.

Başarılı bir proje midir başarısız bir proje midir tartışırız. Fakat hepimiz cumhuriyetin yetiştirdi nesilleriz ve yeniden bir monarşi tarzı idareye razı olanımız zannederim pek azdır. Cumhuriyetimizin kıymetini bilmek ve milletimizin bir millet olarak teessüsünün bir meyvesi olarak değerlendirmek durumundayız. Fakat hamasetle ve kuru sevgi gösterileri ile olabilecek cinsten değil. Mimaride bir şey üretememiş, şehirleri çarpık yapılaşmanın esiri, sanatta edebiyatta ortaya bir şey koyamamış, bir gelenek oluşturamamış, bilim-felsefede dünyada ada anılan herhangi bir eser ortaya koymayı başaramamış, teknolojik anlamda atılımlarımızı ancak yeni yeni yapmaya başlamış ve en önemlisi toplumsal meselelerimizi en azından paralel hassasiyetlerle tahlil edecek bir vasatı oluşturamamış olduğumuzu düşününce 102 yıllık tarihimizin pek de başarılı bir süreç olduğunu öne süremeyiz. Toprak üzerinde hala anlaşabilmiş değiliz. Mülk kimindir tasarruf hakkı kimdedir kafamız karışık. Parası olan herkesin arazi alıp üzerinde dilediği yapamayacağı konusunda herkes bir başka şey söylüyor.

Bir de sorularımız var cevaplamaya cesaret edemediğimiz. Paralel toplumların hayatı birbirine dar ettiği bir cemiyet Cumhuriyet rejiminin ruhuna uygun bir hayatı ortaya koyabilir mi Cumhurun kamu malına kendi malı gibi sahip çıkmadığı bir cumhuriyet düşünülebilir mi Resmi ideolojisinin vatandaşla ve vatandaşın değerleri ile bir türlü imtizaç ödemediği ancak vatandaşı da dönüştürmeyi başaramadı bununla birlikte o resmi ideolojiden de vazgeçmeye asla yanaşmayanların sesinin bu kadar çok çıktığı bir ortamda cumhur, cumhuriyetin neresindedir Bu ve bunun gibi onlarca sual geliyor aklıma. Cumhuriyet baloları ve kortejlerden fırsat bulup sormaya cesaret edemediğimiz ve cevabını hiçbirimizin bilmediği bu sorular bir kenarda duruyor. Bankaların hamasi reklam filmlerinden, fener alaylarından, balolardan etkilenip gözleri dolan ve Cumhuriyet güzellemesi yapan kokonalarımız cumhurla kavga edip cumhuriyet güzellemesi yaptıkça soruları tartışacak bir vasat bulamayacağız. Beni en çok üzen şey budur.