Türkiye en doğru yerde durdu

B.

On üç yıldır Suriye ile ilgili hamasetten uzak, duyguları karıştırmadan yorum yapan hiç kimseye rast gelmedik. Ne müspet ne menfi hiç kimse Suriye hadiselerini soğukkanlılıkla analiz edebilme becerisini gösteremedi. Analiz yapıyormuş gibi yapanların pek çoğu kendi pozisyonuna ve kendinden gördüklerinin söylemlerine hizmet etti en fazla. Evet, bizler de öyle davrandık, bizler de Suriye'yi kendi zaviyemizden heyecanla yorumladık. Utanacak, mahcup olacak bir durumumuz yok; zira biz haktan, haklıdan ve mazlumdan yana durduk. Ötekiler de hangi saikle olursa olsun karşıda durdular. Tek ortak özelliğimiz soğukkanlı analizlerden mahrum oluşumuzdu. Bu da doğaldır, zira Suriye bizden ve bizimdir. Çatışması da bizim içimizde yaşandı, mücadeleleri de bu topraklarda sürgün verdi. Hatta gün sonunda bir kısmımız Türkiye'de yürüttüğünü iddia ettiği siyasetinin mağlubiyetini Suriye'de yaşadı bir kısmımız galibiyeti bu topraklarda elde etti. Büyük bir özgüvenle devrilmiş, Ülke dışına kaçmış Esed'le görüşmenin Türkiye için tek çıkar yol olduğunu iddia eden ana muhalefet lideri bile gördük. Sahadan ve hadiselerden bu kadar bihaberdi Suriye konusunda konuşanların çoğu. Tek istisna Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Sürecin başından beri hatalar yaptı devletimiz, doğruların altına imza attı, başarılı olduğu anlar, başarısız olduğu anlar oldu... Bunların hepsi bir yana Suriye'de sahada gördüğünüz aktörler arasında en ayağı yere basan, sosyolojiye, tarihe, bölgesel dengelere göre pozisyon alan ve soğukkanlı analizler yapan tek aktör Türkiye idi. Nihayetinde bir noktaya varıldı: Türkiye'ye sığınmış, Türkiye'ye mücavir, gönlü Türkiye ile atan Suriye'nin öz evlatları sabırla koruktan helva çıkardı. Hatalarıyla, savaplarıyla Suriye fitnesi Türkiye'nin savunduğu teze uygun bir neticeye vardı.

Peki bundan sonra ne olacak Türkiye Suriye'nin toprak bütünlüğünde ısrarlı, yanı başında bir pek aka devletinin kurulmasına mutlak şekilde karşı. Göreceksiniz önümüzdeki günlerde YPG varlığı olarak bize dayatılan bölgelerde zulümden kurtulacak. Bendeniz bu yazıyı 8 Aralık Pazar günü Saat 16:00 sularında kaleme alıyorum. Şimdiye kadar Münbiç YPG'den kurtarıldı, Rakka halkı henüz Özgür Suriye ordusu bölgeye gelmeden YPG'ye karşı ayaklandı, Deyrezor da düştü düşecek. Tesis ettikleri korku imparatorluğuyla İsrail'e kukla bir devlet kurmayı amaçlayanlar başarısız oldular ve olacaklar.