B.
Geçtiğimiz cuma ve cumartesi günleri bendeniz de Atatürk Havalimanı'nda, Teknofest etkinliğindeydim. Yetişkinlerle de sohbet ettim fakat en çok 9-15 yaş arası çocuklarla konuşmak istedim. Kaç çocukla konuştuğumu hatırlamıyorum fakat bana bir fikir verecek kadar çok sayıda çocukla haşır neşir olma imkanım oldu. İlginç şeyler duydum çocuklardan, zekice şeyler duydum, komik şeyler duydum, çocukça ve büyükçe şeyler duydum. Cevabını en çok merak ettiğim soru "acaba Teknofest bu gençler için bir eğlence olmanın ötesinde bir ilham kaynağı, bir hedef gösterici olabiliyor mu" sorusuydu. Bakmayın siz, aklı direkler arasında kalmış dinozorların panayır diyerek küçümsemeye çalıştıklarına, çocuklar oldukça ilginç şeyler söylediler bendenize. Futbolcu olmak isteyen de vardı içlerinde, aşçı olmak isteyen de, F-16 pilotu olmak isteyen de vardı, astronot olmak isteyen de. Küçük Kerem, boyundan büyük laf ederek dedi ki "Elbette imkanım olursa bir gün ben de değişik icatlar yapmak isterim". On yaşında vardı yoktu. Yaşıtlarının imkanı ve mümkünü çok da hesap edemedikleri bir yaş aralığında hedeflerinin bir imkan ile gerçekleştirilebileceğini hesaba katıyordu Kerem. "Peki sence böyle bir imkan bulabilir misin Keremciğim" diye sordum " Belki dikkatini çekecek bir şeyler yapabilirsem Selçuk Bayraktar bana bu imkanı sağlar" dedi.
Henüz hayat yolu önünde çatallanmamışken, imkanların ve ihtimallerin kendisine açması muhtemel kapıların hesabını yapan bir çocukla karşılaşmış olmak beni oldukça şaşırttı. Çocukça bir ihtiras desem değil, neyden bahsettiğini bilmez bir talepkarlık desem değil. Teknofest'i gezerken çocuklar hayaller gördüler; bizler gibi hayal görme kabiliyetini yitirmiş yetişkinler kendilerine ciddi SORULAR sorunca ise ihtimal hesapları yaptılar. Keşke hiç sormasaydın bu soruları dedim bir yandan; zira hayal kurmak pek çok çocuğun artık kabiliyetsizleştiği bir beceridir ve bu hayal ile meşbu bulunan çocukları hayallerinde rahatsız etmek ve kendilerini gerçek dünyaya davet etmek onlara yapılmış bir kötülüktür. Fakat diğer yandan çocukluğunun önemli bir kısmı hayaller kurarak geçmiş olan ben şunu da düşündüm: Benim hayallerimin gerçeğe dönüşme imkanı yahut ihtimali ile ilgili bir senaryosu olmamıştı hiçbir zaman. Feza da yıldızlar arasında gezerken de, zaman makinesini keşfedip tarihin bir dönemine giderken de, hiç anlamadım alanlarda büyük başarılar elde ederken de hayallerim hep gerçekleştirilmeyen namzet olmayan şeylerdi. Hayallerini imkan ve ihtimal muvazenesine oturtunca gözümün önündeki birkaç çocuk -folik asit deyip geçmeyin rica ederim- Teknofest'in ne anlama geldiğini anladım. Teknofest, hayaller görebilen çocuklarla imkan ve ihtimali arasındaki köprüyü kuran çok önemli bir organizasyonmuş. İlham olanların, imkan sağlayanların makamı ali olsun.