Müşterek Türkçesiz Olmaz

B.

Son büyük klasik sosyolog kabul edilen Norbert Elias, tarihin bir döneminde zirvede olan milletlerin düşüş sonrası yeniden millet şuuruna sahip olabilmelerini sosyal bağları mümkün kılan bir takım kurumlara bağlar. Bir dönem denizlere hükmeden Hollandalıların, Portekizlilerin, İspanyolların düşüşü ve önemsiz devletler haline gelmeleri sonrası sadakatle muhafaza ettikleri bir takım kurumlar sayesinde ortak bir milletiz hissiyati geliştirmeyi başarmışlardır. Elias'ın bahsettiği kurumların başında hiç şüphesiz millet hissini verecek müşterek bir lisan gelir. Uzun süredir konuştuğumuz ve anlamakta güçlük çektiğimiz bir husustur, müşterek millet olabilme kabiliyetimizi mi yitiriyoruz acaba diye sorguluyoruz. Hepiniz farkındasınızdır, Türkiye'de toplumsal yarılmanın bir neticesi olarak birden fazla paralel lisan konuşulmakta. Bununla Kürtçeyi, Zazacayı, Arapçayı, Lazcayı vs. kastetmiyorum. Aksine Türkçe konuştuğunu iddia eden pek çok kimsenin, ait olduğu sosyal çevre, siyasal duruş, inanç, hayat pratikleri itibarıyla farklı kavramlarla konuştuğu ve hatta bazen birbirine zıt iki uçtan kimsenin konuşacak müşterek bir lisanı bulamayacak hale geldiği bir ortamdan bahsediyorum. Özellikle 80' lerde ve 90'larlarda yapılan sosyal bilim kitapları tercümeleri kendilerince elit bir dil yaratmaya çalışan dönem şaşkınlarının eseri saçma sapan bir dil ortaya koymuştu. Hala bu dönemde yapılmış herhangi bir tercümeyi okumakta zorlanırım. Son dönemlerde ise özellikle sosyal medyanın etkisiyle jenerasyonlar arasında büyük kopukluklar meydana getirecek farklı konuşma biçimlerinin yaygınlaştığını görüyoruz. Lisanına sahip çıkamayan milletlerin milleti olma özelliklerini yitirdiğini vurgularken önemli bir vazife ile de karşı karşıya geliyoruz. Özellikle ilk eğitim çağlarında gençleri anlamlı, anakronik olmayan fakat bir yandan da eski kuşaklardan koparmayacak derecede tutarlı bir dil ile eğitmeliyiz. Milli eğitim Bakanlığı'ndan yahut maarif modelinden bahisle söylüyor değilim bunları; ilk ve ortaöğretim imde çocuklara temel eserler sunacak ve kelime hazinelerini, muayenelerini geliştirecek metinler ve filmler hazırlamaktan bahsediyorum. Yoksa jenerasyonların bu kadar kısa süre içinde farklılaştı ve kopukluk yaşadığı bir dönemde çok sürmeyecek, millet olma özelliğimizi yitireceğiz. Hafazanallah.