Konuşmak mı konuşmamak mı

B.

Serkan Fıçıcı üç ay önce "görme, gösterme, engelle" şeklinde bir tweet attı. O gün bugündür ısrarla söylüyor, ekranlarda dile getiriyor, tweetler atıp ikaz ediyor.

"Ekrem İmamoğlu'nun sürekli eleştirilmesi ve gündem yapılması, icraatlarının yahut icraatsızlığının dile getirilmesi İmamoğlu'nun reklamıdır" diyor.

Hakikaten eleştirildiği programlara dahi baktığınızda, ekranda dönüp duran DSF'lerde sürekli Ekrem İmamoğlu'nun var olduğunu görüyorsunuz. Metroya biniyorsunuz o, bir belediye sosyal tesisine gidiyorsunuz ekranda o, sokakta yürüyorsunuz billboardlarda o; hatta eskilerin imamın kayığı dediği cenaze hizmetleri dahi İmamoğlu'nun kayığı olmuş, cenaze nakil aracının arkasında dahi o...

Müspet menfi sürekli reklamı yapılıyor İmamoğlu'nun. Ondan sonra herkes kızıyor "bu ne kibir" diye... Tenkit edeyim derken önemli hissettirme yarışına girmiş durumda İmamoğlu'nun karşıtları. Evet İmamoğlu'nun karşıtları zira politik varlığını dahi İmamoğlu ismi üzerinden tanımlayacağımız derecede İmamoğlu gündemlerinde.

Ben de memnun değilim, beni de rahatsız ediyor kibirli tavırları velakin sözümü tutacağım, adını anmayacağım. Reklamını yapmayacağım.

Son olarak sevgili Emre Efser bu noktada bir çağrıda bulundu. Ben de aynı kanaatteyim. Bahsetmemek, tenkit dahi olsa zikretmemek lazım. Siz kartopu attıkça büyüyen bir kardan adama benziyor zira sizinki.