B.
Ufacık çocukların Zaloğlu Rüstemleri parmaklarında oynattığı bir dünyada yaşamak isteyip istemeyeceğinizi siz kendi kendinize sora durun bu sorunun cevabı benim açımdan oldukça bellidir. Katiyen isteyemem böyle bir şeyi zira cesametine nispetle hayli gürültülü havlayan küçük köpeklerin ne kadar muhteris olduğunu bilirim. Öte yandan şeytana azapta gerek de bir hakikattir. Şimdi, masallardaki ahmak devler misali Amerika'nın, koskoca İngiltere'nin İsrail elinde nasıl olup da oyuncak olduğunu gördükçe, bütün bunların emperyalizmin çıkarları doğrultusunda rasyonel seçimler olduğu yorumunu yapanlara hayretle bakıyorum. Deve devedir cüce cücedir. Aysbergin asıl kütlesi yerin altında diyerek izah edebiliriz olup biteni. Onlarca komplo teorisi işitmiş, yüzlerce rasyonel çözümlemeye denk gelmişizdir bu hususta. Velakin anlamakta zorlandığınız en önemli husus nasıl olupta kendine zarar verdikten sonra dahi devlerin cücelere böylesine inkıyad ediyor oluşudur. Adeta hiçbir iradesi olmayan emirber nefer gibi. Mantığımız bize bir şeyler söylüyor, eşyanın tabiatı bir şeyler iktiza ediyor, hayat bizlere olması gerekenin ne olduğunu tecrübelerimizle aktarıyor; fakat bu noktada en olması muhtemeldir dediğimiz şeyin tam zıttı bir gerçeklikle karşılaşıyoruz. İşte tam olarak bu noktada bazen anlama çabamıza bir son vermeli ve olması gerektiğine inandığımız hususta direnmeliyiz. Zira o bizleri sürekli tavsiye edilen nevzuhur empati illeti bizleri zaman zaman düşmememiz gerektiği kadar zayıf düşürüyor. İşte pratik karşısında son derece güçlü ve mantıksal örgüsü daha gelişmiş olan teorinin zayıf düştüğü nokta budur. Geçtiğimiz yüzyılın başında Avrupa'da Sosyalistler teori tartışırken bir damla mürekkep yalamamış faşistler bundan dolayı iktidara gelmeyi başarmıştır. Esasen ekim devriminde Sosyalistlerin başarılı olması da benzer bir sır iledir.