Çok yakında kaybedecekler

B.

İyi niyetli ve insaf da tesis edilmemiş barışlar, doğacak daha büyük çatışmaların asıl sebebidir. Sonlandı zannedilen I. Dünya Savaşı'nın Avrupa'da daha büyük bir çatışmaya zemin hazırlamış olması, savaş esnasında dikilen nefret tohumlarının değil, adına barış dedikleri bir dengesizliği oluşturmalarının neticesidir. Avrupa birinci savaşın tortularını ikinci savaş sonrası kısmen de olsa temizlemeyi başardı. Fakat I. Dünya Savaşı sonrası özellikle Ortadoğu'da oluşturulan yeni düzen hala büyük çatışmaya gebe. Tek emeli kurulacak olan Yeni İsrail'e zemin hazırlamak olan böyle bir anlaşmanın sağlıklı neticeleri olması zaten beklenemezdi. Şimdi yeni ve daha anlamsız barış planları teklif ediyorlar dünyaya, özellikle bu bölge için; daha büyük savaşları tetikleyecek, kuşaktan kuşağa aktarılacak kin ve nefret tohumlarını yeşertecek teklifler. Bir yandan biteviye "sürgündeyken hep Kudüs'ün hayalini gördük; 2000 yıldır kuşaktan kuşağa aktardık ve bu hayali hep heybemizde taşıdık" diye romantize ettikleri bir hikayeyle, dedelerinin dedelerinin dedelerinin dedelerinin dahi görmediği bir toprağın hayalini kurduğu hikayesini anlatan Siyonist, öbür yandan tüm hayatı, atalarının hayatı bu topraklarda geçmiş, hafızasında sokaklarının resmi terütaze şekilde duran insanlara "bu topraklardan gideceksiniz ve barış gelecek" diyor. Af buyurun enayilik derecesinde iyi niyetli yaklaşım bu teklife ve diyelim ki "istedikleri gerçekten barıştır". Bu saflığımız ve kabulümüz bir gerçeği asla değiştirmeyecektir: bu şekilde sağlanacak bir barış daha büyük çatışmaların hazırlayıcısı olacaktır.

Zannederler ki, kafalarına göre gasp ettikleri topraklarda, pervasızca öldürdükleri çocukların kardeşleri, kuzenleri, komşuları, ahbapları günü gelecek ve onlara bu hırsızlığın hesabını sormayacak. En haklı davalarında bile sürekli terörist ilan edilerek çırak çıkarılan bu insanlar yılacak, pes edecek ve alın sizin olsun diyecek. Polis rolüne soyunan hırsızla işbirliği yaptığı bu devran geçince her şey unutulacak ve bütün hikaye bir son bulacak. Almanya başbakanı Merz'in riyakar gözyaşları bütün dünyaya hikayeyi unutturacak. Ve bizler de hikayenin ne olduğunu anlatmaya çalışırken antisemitik olarak yaftalanıp mahkum edileceğiz; sinecek ve peki diyeceğiz. Kusura bakmayın ama bunların ne Allah'tan ne insanlardan ne tarihten ne de bölgeden haberleri var. Aktif ve pasif Siyonistlerin elde etmeye çalıştığı şey asla bir kazanım olmayacak; aksine daha büyük şeyler kaybedecekleri büyük bir kayıp olacak. Pirus zaferi bile değil; zira Pirus zaferi büyük yıkımlara rağmen öyle yahut böyle bir zaferdi. Bunlar kaybedecek, mutlaka kaybedecek, illaki kaybedecek. Üstelik öyle üç vakte kadar da değil, Allah ömür verirse bizim göreceğimiz bir vadede kaybedecek.