B.

Herkesin en komik olmak için yarıştığı bir ortamda, Cumhuriyet Halk Partisi'nin artık gelenekselleşen parti içi itibar mücadelelerini gizli kamerayla yürütme geleneği büyük ses getirdi. Çok değil kısa süre önce Muharrem İnce'ye yönelik benzer bir tazyik yine CHP kaynaklı bir şekilde sahneleniyordu. "Aday olma, Kılıçdaroğlu'na destek ver" söylemleri, Muharrem İnce'ye yönelik kaset kumpasıyla da desteklenince sonuç verdi. Elbette İnce'ye ait olup olmadığını bilmediğimiz, daha doğrusu ilgilenmediğimiz bir kaset servis edilmişti. Yeniden kurucu genel başkanını kaset komplosuna kurban eden bir parti için çok da beklenmedik bir yöntem değil.

Şimdi yine Cumhuriyet Halk Partisi içinde, kurultay sürecinden beridir sürüp giden kavgaların yine kaset üzerinden yürütüldüğünü görüyoruz. İtham eden CHP'li, itham edilen CHP'li, gürültü yapan kitle CHP'li... ne söz konusu kaseti izledim, ne araştırdım, ne de hakkında tek söz kelam ettim. Bahsi açıldığında da bu minvalde telkinlerde bulundum. Bu kopartılan yaygara, gizli kamera kayıtlarını Türkiye siyasetinin bir yerden bir yere kanalize edilmesi ve Siyasal atmosferin birilerinin lehine ve birilerinin aleyhine yeniden dizayn edilmesi için kullanılacak bir aygıta dönüştürmemeli. aksi taktirde bu nameşruluğun en nameşrusu şenaat toplumun bir kesiminde meşru bir aygıt olarak algılanacak. Ve ahlaksızlığa temelden karşı çıkmalı, videonun gerçek olup olmadığıyla, videodakinin Sarıgül olup olmadığıyla ilgilenmemeli. Elbet epey şokları için çekici ve cazip bir konu; iki gündür insanlar sosyal medyada Sarıgül hakkında en komik espriyi kim yapacak diye yarışıp duruyor. Böylesi ahlaksızlığın sürdürücüsü olmak, hem size hem değerlerinize hem siyasal kültürümüze hem de bu memlekete onulmaz yaralar açar, büyük zararlar verir. Bunun farkına varmalı, magazin sarhoşluğuna en temel değer değerlerimizi feda etmemeli.