Belki de fayda sağlar

B.

Geldiğimiz noktada Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı olarak ikiye ayrılmış olan siyasal hatlar, birbiriyle asla örtüşmeyecek tonlara sahip. Her ne kadar PKK siyasetinin Millet İttifakı'nın direkt bir paydaşı olmadığı ifade edilse de, CHP içinde mündemiç bir PKK siyasetinin var olmadığını iddia etmek mümkün değil. Hal böyleyken, millet oldukça namümkündü ve muhafaza etmekte de zorlanıyor. Hem İYİ Parti'nin hem de PKK siyasetinin aday çıkararak CHP oylarını böldüğü suçlamasıyla karşı karşıya bırakılması bir paradoks.

Gelin bir de şu taraftan bakalım: Bu paradoksların minimize edilmesi, dolayısıyla Türkiye siyaset zemininin rasyonel bir zemine çekilmesi şu anda cari ittifak mantığıyla mümkün değildir. Ancak Cumhur İttifakı'nın 14 Mayıs seçimlerindeki yekpare yapısıyla yerel seçimlere girmesi, Millet İttifakı'nın patronu Cumhuriyet Halk Partisi'ni de, sabık ittifak ortaklarını baskılama noktasında argüman sahibi kılıyordu. Bu bakımdan Yeniden Refah Partisi'nin seçimlere kendi adayı ile girme kararı olumlu neticeleri olabilecek bir ittifaklar dışı siyaset alanının genişlemesine hizmet edebilir. Bu sebeple, Erbakan'ın kendi adayları ile seçime girme kararının AK Parti'ye zarar vereceği yönünde yapılan yorumlara iştirak etmiyorum. Reaksiyonlara ise anlam veremiyorum. Türkiye siyaseti, CHP siyasetinin görünmez vesayetinin baskısı altında, seçime girmesi muhtemel her partiye CHP oylarını bölmemek adına icazet verilmediği bir ortamda; kendi inisiyatifi ile siyaset yapmayı tercih eden partilerin ittifak dışı alana yönelmesinin Türkiye siyaseti için de AK Parti siyaseti için de faydalı olacağı kanaatindeyim.