Atalet, İsrail toplumu ve savaş

B.

İran'ın füze saldırıları sonrası Tel Aviv'den gelen görüntüler, İsrail toplumunun aslında savaşa ne kadar hazırlıksız olduğunu bütün dünyaya gösteriyor. Filistin sorunundan bahisle eskiden beridir anlatılan meşhur hikaye bize derdi ki, duvarın bir tarafında içmek, kullanmak, sulama yapmak için su bulamayan insanlar diğer tarafında, birkaç yüz metre mesafede ise havuzda yüzen insanlar...

İzlediğimiz görüntüler bu anlatının ne kadar doğru olduğunu gözler önüne serdi. Birkaç kilometre ileride, savaşın gündelik hayatın bir parçası olduğu bir hayat yaşanırken, savaşın taraflarından birinde ahali son derece izole dolce vitta yaşıyor. Bu hazırlıksızlık, gerçeklerden kopukluğun ve pratiksizliğin neticesinde meydana gelmiştir. Öte yandan şunu da açıkça söyleyelim: Filistin halkının metaneti, yalnızca içinde bulundukları şartlar, gördükleri baskı, karşı karşıya oldukları şiddet sebebiyle değildir. Ortalama bir Filistinli ile tanışıp kısa süre sohbet eden herkes Filistin insanının asil karakterine ve gücüne yakından tanık olur. Eşine az rastlanır bir karakteri vardır Filistin halkının. Buna mukabil en dindarında dahi ahiret inancı olmayan, özgüvensiz ve tüm dünyanın gözünde suçlu mesabesinde olduğunu hisseden İsrail toplumu... Elbette aynı neticeler çıkmayacaktır. Sakın bu tespiti antisemitizm ile yaftalayacak kadar basitleşmesin hiç kimse. İsrail toplumunun sosyal sermaye arızaları ile bizim Yahudilik hakkındaki algılarımızın hiç mi hiç alakası yoktur. Batı'nın arkasına sığınmış, güvenli alanında gasp ettiği topraklarda, gasp ettiği zenginlikleri tüketirken İsrail toplumu, Batı kalkanının da kendisini koruyamayacağı büyük ve kolektif bir savaşa karşı son derece hazırlıksızdır. Sahip olduğu yalancı konforun yol açtığı atalet İsrail'in en büyük sıkıntısı olacak. İki gündür izlediklerimiz bunun alametidir.