Anormaller, köpek ve çocuk

B.

"Sokaklar hayvanların evi değildir" dediğim için hayvanseverlerden "bu işin çözümü bu canlara kıymak değildir" dediğim için köpek karşıtlarından eşzamanlı hakaret işletmeyi başarınca, bu meselenin normal bir zeminde konuşulmasının mümkün olmadığını anladım. Zaten uzun süredir, hiçbir mevzu üzerinde anlaşmaya çabalamayan insanlardan müteşekkil bir toplumuz; herkes yekdiğerini imana getirmeye, adam etmeye, en olmadı sindirmeye çalışıyor. Bu süreç içinde kabul edilebilir ve kabul edilemez pek çok şeye şahit olduk, ancak bunların en iğrenç olanı Karabük Üniversitesi'nde akademisyen olduğu söylenen Sırma Oya Tekvar isimli kadının "Hayvanlara biçtiğiniz kader, çocuğunuzun kaderi olsun" şeklindeki tweetiydi. Bir süre evvel Göztepe Parkı'nda benzer bir söz duymuştum. Köpeği bir çocuğu taciz eden kadın, çocuğun annesine "çocuğun geberir inşallah" diye bas bas bağırdı ve biz 20-30 kişi bu iğrenç bedduayı işitip ne yapacağımızı şaşırdık ve önümüze baktık. Kusura bakmayın fakat burada empati kurulacak bir zemin yok. "Efendim o da köpeği evladı gibi görüyormuş, onu da anlamak lazımmış vs..." şeklindeki sözlerin her birisi çocuklara beddua edildiği anda anlamını yitiriyor. Bu söz üzerine konuşacak hiçbir şey, anlamaya çabalayarak varılacak hiçbir nokta yok. Geçen yazımda dile getirdiğim bir tespiti tekrar edeyim: Bu meseledeki en büyük bahtsızlığımız sokak köpeklerinin hukukunu müdafaa ettiğini iddia edenlerin vitrininin marjinal, izansız, insafsız tiplerden oluşmasıdır. Bunlara öfkelenip faturayı köpeklere kesmeye çalışan çok önemli bir kitle oluştu memlekette. Köpeğe köpek kadar, insana insan kadar değer vermeyi akıl edemeyen; en kıymetlimiz evlatlarımızı beddualarına araç eden çıldırmışlar ile müzakere edilebilecek en ufak mevzumuz olmadığı açıktır. Keşke aklını yitirmemiş, insanlığı tefessüh etmemiş velileri olabilseydi de bu canlıların, onların yaşam hakkını adam gibi savunabilseydi. Madem bu vasatı yitirdik, öyleyse kestirmeden söyleyelim: Bir çocuğun canını tehlikeye atan her canlı itlaf edilir, bunun için de hiç kimseden izin alınmaz. Bu meselenin müzakeresi de çocuklara beddua edecek kadar değersiz gözle bakan anormallerle yapılmaz.