Gıdanın geleceği ellerimizde

Yarım asır önce merhum annemin "Nimetlere saygılı ol oğlum, tabağında bir tek pirinç tanesi bile bırakırsan Allah baba kızar" dediğini, arkasından da "Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin" diye eklediğini dün gibi hatırlıyorum. Lise ve Harbiye'deki hocalarımızın zaman zaman "Türkiye'de açlıktan ölen yok çok şükür" dediklerinde ne demek istediklerini Afrika ülkelerine yaptığım seyahatlerde daha da iyi anlamlandırdım. Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası'nın 13 Mayıs'ta Ankara'da düzenlendiği Gıdanın Geleceği Ellerimizde Zirvesi'nde bir bölümdeki panele katıldım. Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi, Orman ve Su İşleri eski Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu da konuşmacılar arasında yer aldı. Her iki bakan da önemli konulara dikkat çekti. Veysel Eroğlu su konusunda geleceği önceden gören ve pandemide susuz kalmamamızı sağlayan altyapı temellerini zamanında oluşturan çok değerli bir siyasetçi ve öğretim üyesi.Bir lokma bir hayatGıda israfı ne demek Üretilen gıdaların tüketilmeden çöpe atılması olarak tanımlanan israf sonucunda gıdaların üçte biri çöpe gitmekte. O nedenle gıda israfı günümüzü olduğu kadar geleceğimizi de tehdit etmekte! 'Ekmeğe fısıldayan kadın' olarak tanıdığımız Mine Ataman da büyük bir çaba sarf etmiş bu zirve için. Farkındalık yaratmak amacıyla 'Bir Lokma, Bir Hayat'projesi ve "Yaşanabilir bir dünya hedefliyoruz" sloganı ile yola çıkan Şeker-İş çok dikkat çekici broşür ve kitapçıklar hazırlamış.Aç uyuyan çocuklarUNICEF dünyanın birçok bölgesinde 10 milyonu aşkın çocuğun açlık ve kıtlık sorunundan muzdarip olduğunu açıklarken gıda krizinin en somut yaşandığı 55 ülke veya bölgede beş yaş altı 16 milyon çocuğun durumunun çok kritik olduğuna, dünya genelinde ise 150 milyon çocuğun beslenme yetersizliği çektiğine dikkat çekiyor. Türkiye'de israf edilen gıdaların başında yüzde 17 ile ekmek, yüzde 13 taze sebze, yüzde 12 taze meyve, yüzde 12 sulu yemek, yüzde 11 şekerleme, yüzde 10 süt ve süt ürünleri geliyor. Dünyada her gün sekiz kişiden biri aç uyuyor ise gıda israfına karşı çok daha titiz olmalıyız. Sofralarımızda küçük tabaklar ile ufak porsiyonlarla yemeğe başlayıp, artıkları bir sonraki öğünde kullanabileceğimiz şekilde menü çalışmaları yapabiliriz. En çok israfın otel ve restoranlarda yapıldığını biliyoruz. Açık büfe illetinden ve de ortaya serpme alışkanlığından kurtulmalı, minik porsiyonlarla kendi tabağımıza yiyeceğimiz kadar sipariş