Mikado oyunu (1)

7 Ekim Aksa Tufânı'nın hemen arkasından Batı'dan gelen tepkileri hatırlayalım. Liderler soluğu Tel Aviv'de almış, başta Netanyahu olmak üzere "kurban" olarak gördükleri İsrâil'in liderleriyle sarmaş dolaş olmuş, neredeyse iki gözleri iki çeşme vaziyette fotoğraf vermişlerdi. HAMAS, çok sayıda İsrâilli vatandaşı öldürmüş, yüzlercesini de rehin almıştı. Uluslararası normlar mucibince İsrâil'in cevap hakkı mevcuttu. Kimsenin aklına İsrâil'in senelerdir Gazze'ye uyguladığı acımasız abluka ve Gazzelinin günlük hayâtını işkenceye dönüştüren uygulamaları gelmiyordu. Ne de olsa bunlar vahşi Müslüman, Doğulu mahlûklardı. Yahudîler, Hitler devrinde nasıl gadre uğratılmışlarsa, şimdi de onların yerini bu "vahşiler" alıyordu. Bu kervâna Batı'nın kültürel elitleri, ünlüler de katılmakta gecikmedi. Sinema oyuncuları, yazarlar, düşünürler İsrâil'e destek vermekte gecikmedi.


Zamân geçiyor ve Gazze'de İsrâil'in intikâm almak adına acımasız eylemleri her geçen gün artıyordu. Yaşananları uzun müddet alık alık tâkip eden dünyâ kamuoyu İsrâil'in saldırılarının dozu arttıkça ve sivil kayıplar arttıkça yavaş yavaş hareketlenmeye başladı. Üniversite öğrencilerinin, daha sonra bastırılsa da ABD'de başlattığı kampanyalar fitili ateşledi. ABD ve Avrupa'da çeşitli sivil toplum teşkilatları giderek kitleselleşen gösteriler düzenlemeye başladılar. Bu arada Trump iktidâra gelmiş ve ABD'nin İsrâil'e verdiği destek daha da artmıştı. Trump'ın içerideki faşizan uygulamalarından yılan Trump aleyhtârı kitlelerin tepkilerinden yavaş yavaş İsrâil de nasibini alıyordu. AntiTrumpizm için için antisiyonist bir renk kazanmaya başladı. Bu yırtılma, Trump'ı iktidâra taşıyan MAGA Hareketi içinde de yayılmaya başladı. Amerikan aşırı sağı içinde yer alan antisiyonist, hattâ antisemitist hissiyât da açığa çıkmaya başladı. Tucker Carlson medyada bunun temsilciliğini yapıyordu. Trump'a verdiği destekle bilinen aşırı sağcı gençlik lideri Charlie Kirk'in cinâyeti üzerinden şâibeler yükseldi. Yakın dostu Carlson, Kirk'ün son zamanlarda Netanyahu'dan ve İsrâil'e verilen destekten şikâyet ettiğini ve bu mealde konuşmalar yaptığını söyledi. Hattâ, onun öldürülmesinde İsrâil'in parmağı olabileceğini imâ etti. Hâsılı, ABD'de "hakikî", "öz" MAGA'cılar ile Evanjelist aşırı sağ arasında sağlanmış olan ittifak eriyor ve çelişkiler belirginleşiyor.
Katolik dünyâsında ise antisiyonist dalganın hızla pekiştiğini söyleyebiliriz. İspanya ve İrlanda gibi Katolik devletler daha başından beri sert bir şekilde İsrâil'in karşısında yer aldılar. Yine yoğun bir Katolikliğin hüküm sürdüğü Lâtin Amerika'da ise birkaç istisna haricinde çok kuvvetli bir antisiyonist bloklaşma yaşanıyor. İsrâil'in saldırılarından bir Katolik kilisesinin de nâsibini almış olması Papa'yı bile mırın kırın etmeye zorladı.