Zorlanarak ibadet yapmak aşırılık mıdır

İsim belirtmeyen okuyucumuz: "İbâdetlerde güç yetirebilme sınırı nasıl ve neye göre çizilecek Meselâ, bazı şeker hastaları bir iki saatte bir, bir şeyler yemeleri lazımken, zorlanarak oruç tutmaya çalışıyorlar. Bu aşırılık olmaz mı"

Dengeyi Koruyalım Yeter

Dînimiz kolaylık ve rahmet dînidir. Hiç kimseye ne nâfile, ne vâcip ve ne de farz olarak güç yetiremediği bir yükümlülük getirmez. Emir ve teklifte tahammül dışı bir yaptırım yoktur. Bu husus birçok Kur'ân âyetiyle sâbittir. Bir âyette, "Allah her şahsı ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar."1 buyuran Cenab-ı Hak, bir diğer âyette, "Biz herkese ancak gücünün yettiği kadarını teklif ederiz."2 buyuruyor.

Hiç şüphesiz, eşsiz rahmetten gelen bu kolaylıklar; ibâdetleri büsbütün bırakmamız, gayreti ve himmeti büsbütün terk etmemiz, "nasıl olsa Allah'ın rahmeti geniştir" diye büsbütün yersiz bir güven içine girmemiz için tanınmış değildir.

Fakat, Allah'a yürüyüşümüz esnasında, kendimize, gücümüzün kaldıramayacağı yükler yüklememize Rabb'imiz râzı olmaz. Gücümüz yetmiyor ise, hasta isek, zâten hastalığın açtığı bir hayır, duâ ve sevap musluğu bizi boydan boya arındırıyor demektir. Biz nâfile ibâdet yerine bu musluktan istifâde edelim. "Farzlarda" ise, gücümüzü son sınırına kadar kullanalım. Aksi takdirde nâfilelerde güçten kuvvetten düşerek, eşsiz bir sevap sağanağı ve hadsiz bir feyiz kaynağı olan farzlara gelince güç yetiremez isek, ölçüyü, dengeyi ve istikameti korumuş olmayız. Biz, ibâdette istikameti koruyalım, yeter.

Allah Sevap Vermekten Usanmaz!

Hazret-i Âişe (ra) anlatmıştır: Yanımda sohbet ettiğim bir kadın vardı. Resûlullah (asm) odama girince;

"Bu kimdir" buyurdu. Ben: "Falan kadındır." Dedim ve kadının namazlarından bahsetmeye başladım. Nihâyet Resûl-i Ekrem (asm): "Yeter!" dedi. "Güç yetirebildiğiniz kadar yapın. Allah'a and olsun ki, Cenab-ı Hak sevap vermekten usanmaz; nihâyet siz usanırsınız."3

Enes (ra) anlatmıştır: Üç kişilik bir gurup Peygamber Efendimiz'in (asm) ibâdetinden sordular. Kendilerine anlatılınca, azımsayarak şöyle dediler: "Peygamberin (asm) yüce mevkiinden kendimize bakacak olursak biz neredeyiz O'nun geçmiş ve gelecek günahları bile bağışlanmıştır." Onlardan birisi:

"Ben geceleri hep namaz kılacağım ve hiç uyumayacağım." Dedi. Diğeri:

"Ben bayram günlerinden başka tüm seneyi oruçlu geçireceğim ve hiç ara vermeyeceğim." Dedi. Öbürü:

"Ben de kadınlardan ayrı bir yere çekileceğim ve hiç evlenmeyeceğim." Dedi.

Benim Sünnetim Budur