Zekât hesabını geniş tutmak

BoluGerede'den İsmail Cevahirli: "Zekât hesabının yılın sonunda yapıldığı, ödemelerin önceden verildiği bir durumda, hesap sonunda 50 fazla verilmiş ise, fazla verilen kısım, sonraki yıla devredilebilir mi Zekatını veren şükretmiş olur mu"

Zekât Hesabı

Hakperest bir hesap yapmak, kendini kayırmamak, eğer kayırma yapacaksa zekât lehine yapmak şartıyla, fazla verilen miktar gelen senenin hesabından düşülebilir. Yahut verilen zekât gelen senenin hesabına yazılabilir. Çünkü mal aynı ve mükellef aynıdır.

Hesaplama yaparken kuruşu kuruşuna yapmamak, hesabı zekât lehine biraz geniş tutmak, zekât verenin lehine olacaktır. Çünkü yarın mahşerde borçsuz bulunmak, borçlu bulunmaktan iyidir. Zekâtını çok mal ile fazla fazla vermek, az mal ile kıt kanaat vermekten iyidir. Aynı malı Allah'tan isterken çok isteyeceğimize göre, çok verelim ki, Allah yerine çok koysun. Ölçücü olmayalım ki, Allah da bize ölçü ile kısa kısa vermesin.

Ama mutlaka verelim ki, Rabbimiz şükür saysın ve azını çoğa saysın inşallah.

Malın Şükrü Nasıl Verilir

Mal için şükür manası taşıyan davranışlarımızı özetleyelim:

1-Mümkün mertebe sadaka vermeyi ve isar hasletini yaşamayı, yani nefsimize bizden daha fakir ve muhtaç olanların nefislerini tercih etmeyi prensip haline getirmek.

2-Verirken minnetle değil, başa kakarak değil, övünerek değil, böbürlenerek değil; merhametle vermek, şefkatle vermek, sevgiyle vermek, tevazu ile vermek. Verdikten sonra nefsimize paye vermemek için, artık, ne verdiğimizi, kime verdiğimizi neredeyse unutmak.

3-Malımızın zekâtını eksiksizce hesaplayıp gönül rahatlığı içinde vermek.

4-Malımızı hayırsız yerlerde harcamaktan sakınmak.

5-Tutumlu olmak, fakat cimri olmamak; cömert olmak, fakat müsrif olmamak.

Bu beş maddeyi yaşamayı başardığımız an, malımız için şükür içinde olduğumuzu da söyleyebiliriz. Aksi taktirde dilden "Ya Rabbi, Sana şükürler olsun." Deyip başkasına hiç faydamız dokunmazsa gerçek manada şükrettiğimiz söylenemez.

Zekât Ahlakı

Bu beş maddeyi kendinde toplayan tek farz ibadet zekâttır. Zekâtta sadaka manası vardır, zekâtta îsar hasleti vardır, zekâtta merhamet vardır, şefkat vardır, tevazu vardır, minnet, başa kakmak, övünmek, böbürlenmek yoktur. Çünkü zekâtı veren fakirin hakkını veriyor. Fakire olan borcunu ödüyor. Fakirin kendisinde olan emanetini iade ediyor. Allah'ın emrini yerine getiriyor. Nefsi bundan dolayı herhangi bir paye isteyecek açık kapı bulamıyor.