Dinde aşırı gitmek

Ferhat Öğmen: "Dinde aşırı gitmekten sakının. Çünkü sizden öncekiler ancak dinde aşırı gitmekle helâk oldular."1 Hadisini açıklar mısınız

Ucbu, Gururu Unutmayalım

Dinin harika yaklaşımlarından birisi bu "aşırı gitmek" tabiridir. Çünkü aşırı gitmekle ulaşacağımız bir zirve yoktur. Bilakis tökezleriz. Aşırı gitmek, emredilen hususlarda, emredilenin ötesine geçmek ve fazlasını yapmaktır. Cenab-ı Allah bizi tanıyor ve biliyor. Fazlası eğer bizim için gerekli olsaydı emrederdi. Fazlasını eğer taşıyabilseydik, emrederdi. Fazlası eğer bize Cenneti kazandırabilseydi, emrederdi. Fazlasıyla eğer Allah'ın rızasına daha çabuk ulaşabilseydik, emrederdi.

Ama fazlasıyla ulaşabileceğimiz bir derece yoktur. Ancak fazlası olsa olsa, bizi daha önce ulaştığımız dereceden aşağıya düşürebilir.

Bu ilginçtir: Biz daha iyi olacak diye fazlasını yapıyoruz. Ama bu fazla kısım bizim için suuda değil, sukuta sebep oluyor. Çünkü bizde, hepimizde ucb denilen, gurur denilen gizli illetler var. Önce bu illetlerle savaşmamız gerekiyor.

Siz Usanırsınız

Öte yandan ibadetlerde bir derecelendirme vardır. Sünnet, vacip, farz... Farzı yapmadan vacip yapılmaz. Farz ve vacibi yapmadan sünnete sıra gelmez. Sünnet yerine başka bir adet yapılmaz. Farzı yapmayan birisi, sünneti abartarak yapsa, farzı yapmamış olmanın günahından kurtulamaz.

Hazret-i Âişe (ra) anlatıyor: Yanımda sohbet ettiğim bir kadın vardı. Resûlullah (asm) odama girince, "Bu kimdir" buyurdu. Ben: "Falan kadındır." Dedim ve kadının namazlarından bahsetmeye başladım. Nihâyet Resûl-i Ekrem (asm): "Yeter!" dedi. "Güç yetirebildiğiniz kadar yapın. Allah'a and olsun ki, Cenab-ı Hak sevap vermekten usanmaz; ama siz usanırsınız."2

En Kâmil Oruç

Enes (ra) anlatmıştır: Üç kişilik bir gurup Peygamber Efendimiz'in (asm) ibâdetinden sordular. Kendilerine anlatılınca, azımsayarak şöyle dediler: "Peygamberin (asm) yüce mevkiinden kendimize bakacak olursak biz neredeyiz Onun geçmiş ve gelecek günahları bile bağışlanmıştır."

Onlardan birisi: "Ben geceleri hep namaz kılacağım ve hiç uyumayacağım." Dedi. Diğeri: "Ben tüm seneyi oruçlu geçireceğim ve hiç ara vermeyeceğim." Dedi. Öbürü: "Ben kadınlardan ayrı bir yere çekileceğim ve hiç evlenmeyeceğim." Dedi.

Resûlullah Efendimiz (asm) bunu haber alınca onları çağırdı ve şöyle buyurdu: "Şöyle şöyle konuşanlar sizler misiniz Allah'a and olsun ki, ben sizin Allah'tan en çok korkanınızım. Fakat ben bazen oruç tutar, bazen ara veririm. Geceleri namaz da kılarım, istirahat için uyurum da. Benim sünnetim budur. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir."3