Ve yarın bayram...

Oruçlunun İki Sevinci

Yarın bayram inşallah. Bu bayram bir aydan beri oruç tutan İslam ümmetinin bayramıdır ve orucumuzun dergâh-ı İlahiye'ce kabulünün belgesidir.

Hadis-i kutside "Oruçlunun iki sevinci vardır: Biri iftar ettiği andaki sevinci, diğeri Rabbine kavuştuğu andaki sevinci." tarzında iki sevinçten bahsediliyor. Bu iki sevinçten "iftar sevinci"nin içine bayram sevinci de giriyor.

"Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından azat olmak" müjdeleriyle Ramazan ayını idrak ettik. Ay boyunca bu müjdeler gözümüzden, gönlümüzden düşmedi. Bu müjdelerin gerçeğe dönüşmesini hep istedik. Rahmeti şiddetle istedik, mağfirete ekmekten ve sudan daha fazla ihtiyaç hissettik ve cehennem azabından azat olmak, Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle, en büyük meselemiz oldu.

Bediüzzaman'ın ifadesiyle, başta Resul-i Ekrem (asm) olmak üzere bütün peygamberlerin ve bütün ehl-i hakikatın, "Ecirna minennar, neccina minennar, hallısna minennar" (Cehennemden bizi hıfz eyle!) demeleri gösteriyor ki, nev-i beşerin en büyük meselesi Cehennemden kurtulmaktır. Ve kâinatın pek çok ehemmiyetli ve muazzam ve dehşetli bir hakikati Cehennemdir ki, bir kısım o ehl-i şuhud ve keşif ve tahkik onu müşahede eder. Ve bir kısmı tereşşuhatını ve gölgelerini görür, dehşetinden feryat ederler, "Bizi ondan kurtar" derler.1

Mükâfatını sadece Allah'tan bekleyerek oruç tutan mü'min, Ramazan-ı Şerif ayının başlarında önce rahmet hediyeleriyle kucaklanır, alnına, gözüne, gönlüne, yüreğine binlerce rahmet buseleri konar.

Ardından günah yükü ile yorgun düşmüş insan ruhu, kulluktan atılmayı ve rahmetten kovulmayı beklerken, Allah'ın mağfiretinin ve bağışlamasının "bir oruç", "bir gözyaşı", "bir yöneliş" bahasına ve bahanesine kolaylaştırılması, eşsiz bir müjde ve benzersiz bir lütuftur.

Mağfireti Hak Etmek

Kul, günahları için kulluktan atılmayacak, üstelik bağışlanması için öyle derelerden hendeklerden atlamayacak; tek bir adım atacak, tek bir yöneliş gösterecek ve bağışlanacak! (Düşünün: Tek bir kibir günah iblisi perişan etmişti!)

Ramazan-ı Şerif ayının ortaları böyle af ve bağışlanma bahaneleri ile dolu günlerdi.

Rahmetin cuş-u huruşa geldiği öyle günlerden ve gecelerden geçtik ki, neredeyse elini açan bağışlandı!

Ve hemen sonrasında gelen rahmet yüklü günler ile "Cehennemden azat olmak" haberi müjdelerin en ulaşılmazı, en göz yaşartıcısı idi!

Sanki mahşeri dünyaya kurmuştu Rabb-i Rahim! Kullarını cennetine almak istiyordu.