Özgür Bey: "Nefsin çeşitleri var mıdır Enaniyet ile nefis arasında ne fark vardır Nefsin iyiliği tavsiye etmesi söz konusu olabilir mi"
Nefsin Çeşitleri
Kur'ân'da nefis bazen aşırı ve ilkel istek sahibi mânâsında "emmâre"1; bazen kendisini yargılayan, kınayan ve günahlardan içi darlaşan bir öz varlık olarak "levvâme"2; bazen hayvânî ve şehvânî isteklerin hükmünden kurtulup ubûdiyet makâmında İlâhî nûrla tatmin olduğu anlamında "mutmainne"3 sıfatlarıyla, yani makamlarıyla anılır.
Kur'ân ayrıca nefislerin bazen ilham aldıklarını4; bazen kemâlâtta felâha erdiklerini ve kurtulduklarını5; bazen Rabb-i Rahîm'den râzı olduklarını, Rabb-i Rahîm'in de kendilerinden râzı bulunduğunu6 kaydeder.
Ve Cenab-ı Hak râzı olduğu nefislere, "Has kullarım arasına gir! Cennetime gir!"7 buyurur. Diğer yandan nefisleri uyarır: "Onlar ki, küçük günahlar dışında büyük günahlardan ve fuhşiyâttan sakınırlar. Şüphesiz Rabb'in geniş mağfiret Sahibidir. Rabb'in sizi topraktan yarattığı sırada ve sizler annelerinizin karınlarında ceninler iken sizin hallerinizi en iyi bilendir. Öyleyse nefislerinizi temize çıkarmayın! Sakınanı en iyi O bilir."8 buyurur.
Nefiste Yedi Mertebe
İslâm Büyükleri Kur'ân'ın nefis hakkında verdiği bu bilgilere dayanarak nefis için yedi mertebe keşfetmişlerdir.
Bunlar kısaca şöyledir: 1-Nefs-i Emmâre (kötülükleri emredici) , 2-Nefs-i Levvâme (kendisini kınayan) , 3-Nefs-i Mülhime (ilhama mazhar olan) , 4-Nefs-i Mutmeinne (itminana ermiş, olgunlaşmış), 5-Nefs-i Râziye (rızâ makâmına ermiş), 6-Nefs-i Marziye (kendisinden râzı olunan) , 7-Nefs-i Kâmile (kemâle ermiş nefis).
Nefsin bu sıfatlarını bir merdivenin basamakları kabul ettiğimizde, nefisler için yükseliş ve iniş, ölüme kadar her zaman mümkündür. Îman, ibâdet ve taat yükselişine; isyan, tuğyan ve günahlar inişine neden olur.
Nefs-i emmârenin, levvâme, mutmainne veya daha yüksek makamlara yükselişi halinde, silahlarını ve cihâzâtını asâba devrettiğini beyan eden Bedîüzzaman Hazretleri, asâb ve damarların o vazîfeyi, yani "emmâre" vazifesini ömrün sonuna kadar gördüğünü, dolayısıyla nefs-i emmâre çoktan ölmüş olsa bile eserlerinin damarlarda yaşadığını; bundan dolayı çok büyük asfiyânın ve evliyânın nefisleri "mutmainne" makâmında oldukları halde, nefs-i emmâreden şikâyet ettiklerini kaydeder.9
Gerçekte "acz" içinde yuvarlanan nefis, kendisini üstün görür, kendisiyle gururlanır, kendisini beğenir. Oysa kulluk makâmı, Allah'ın azameti ve büyüklüğü karşısında, kendi acziyetini idrak etmeyi gerektirmektedir.
İyilİkleri Ne Zaman ister