Musibetlerin dili ne diyor

İşin İçinde İmtihan Var

Musibetlerin dilini anlıyor muyuz Musibetler düşmanın attığı kurşunlar değildir. Musibetler hasımların attığı kazıklar hiç değildir.

Musibetler dosttan gelen iltifatlar mıdır Ama iltifata da benzemiyor. ünkü can yakıyor. Acıtıyor. İncitiyor. Üzüyor. Ağlatıyor.

Musibetlerin dili ne diyor Kime diyor Neden diyor

Kur'ân buyurur ki: "Andolsun, biz sizi biraz korku, biraz açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele.1

İşin içinde imtihan var, denenme var, sınanma var; bu belli!

Ha, o zaman işin rengi değişiyor. Denenmede biz, imtihanı geçebilecek miyiz; ona bakmalıyız. Denenmenin zorluğuna değil. Öyleyse, denenme ne kadar zorsa, neticesi o denli bize yakın gelecektir, denebilir. Denemeyi başarırsak, neticede -inşallah- rahmeti de kendimize yar buluruz.

İşte o zaman, biz başardık demektir!

İmtihana yenik düşersek ise, yine rahmetten ümidimiz olmakla beraber, o da bizim bedbahtlığımız olur.

Allah Böyle Adalet Ediyor!

İmtihana nasıl yenik düşülür Bir musibet gelince isyan edersek... Veya şükrü bırakır, küfre girersek... En azından, Allah'ın rahmetinden şüphe etmeye başlarsak... İmtihana yenik düşmüş oluruz. O bizim cezamızın bir parçası olur.

Öyleyse musibetlerin dilini okumamız gerekiyor. Musibetler bizimle anladığımız dilden konuşuyor çünkü.

Madem ki Allah'ın kuluyuz; hayatımızda musibetler olacak! ünkü Allah böyle adalet ediyor. ünkü nice yanlışlarımız var. Telafisi lazım! Birisi affa uğrasa, bir diğeri için mutlaka hesap var. Ama iş musibetlerle telafiye uğrarsa, belki hesabımız da kolay olur.

Mahşere gitmeden ödemek bu yüzden daha mantıklı ve daha ulaşılır bir rahmet tecellîsidir. Belki de hepsini bu şekilde öderiz. O nasıl dilerse...

Kitap Dağıtımına Destek Verebilirsiniz!

Elimizde bir kitapçık var, Yeni Asya yayınlarından çıkan. Musibetlerin dilini bize anlatıyor. Bu kitapçık Medrese-i Yusufiye ekibi tarafından hediye ediliyor.