Kur'ân son İlahî Kitap İslâm son Din

Fahrettin Bey: "Kur'ân'ın son İlâhî Kitap, İslâm'ın da son Din olduğunu nasıl anlarız"

Genç Bir Din

Kur'ân'ın son kitap oluşu hemen her yönünden, mesela mesajlarından, emirlerinden yasaklarından, çözümlerinden, asra uygunluğundan, bizi tatmin edişinden anlaşılabilir. Bütün bunlar objektif olarak incelenirse, sübjektif değerler olmadığı görülür. Dolayısıyla, işin bana göresi sana göresi ortadan kalkar.

Öte yandan, bu iddiayı ileri süren başka bir din yoktur. Diğer dinler en azından iki bin, üç bin senelik maziye sahiptirler. Bunların en genci Hristiyanlıktır; iki bin senelik dindir. Musevîlik üç bin senelik bir dindir. Diğer dinlerin zuhur tarihleri belli bile değildir.

Bu asra genç bir din lazım. O da İslâmiyet'tir. İslâmiyet, bin dört yüz küsur senelik olması itibariyle en genç, en taze, en dinamik ve en kucaklayıcı dindir. Daha genç din yoktur. Genç bir din olmakla beraber, yaklaşık çeyrek dünya nüfusunu ihya ediyor. Sekiz milyar nüfusun yaklaşık iki milyarının Müslüman olması az bir rakam değildir.

En çok ve en hızlı yayılma özelliğini sürdürüyor. Artık dünyada her kime sorsanız Müslümanlığı tanır. Şüphesiz aleyhte propagandalar da var. Ama en azından aleyhte de olsa, ona bir din olarak dikkat çekilmiş olması önemlidir. Kişi geri kalanını kendisi de inceleyebilir.

Bu Asra Hitap Ediyor

Başka dinlerde sayıca çoğalma özelliği yoktur. Başka dinlerin birçoğu millî özellik taşıyor. Yani belirli kavimlerin, doğru yanlış demeden inandıkları dinler. Yanlışını doğru bilerek inanmışlar.

Esasen bir din ne kadar eski ise o denli hakikatlerden uzaklaşıyor ve hurafelere açık hale geliyor. İnananları katılaşıyor. Kendi dinini eleştirme kabiliyetine sahip olmuyor. Dine sokulmuş bir bidat varsa onu arındırma ehliyeti olmuyor. Dinini yanlış da olsa ölesiye savunuyor.

İslâmiyet maneviyat açısından zengin, muhteva olarak dolu bir din. Bütün emirlerini test etme imkânı vardır. İbadetlerinin nezahetinden, iyi şeylerin emredilmesi ve kötü şeylerin haram kılınmasına kadar hangi emrini ve yasağını incelerseniz, altında birden çok hikmetler bulursunuz. İçinde akla, kalbe, mantığa ve i'zana ters düşen bir emir veya yasak bulunmaz. Muhtevası tamamen vicdan ve merhametle doldurulmuştur.