İntihar edenin affı ve ahireti

Kayseri'den Rabia Önbaş: "Teyzemin torunu intihar etti. Yaş 24. Babası çok üzülüyor insanlar bilinçsizce yorum yapıyorlar. İmansız gitti diye. İntiharın hükmü nedir; ebedi cehennem mi, yoksa azaptan sonra çıkacak mı Babası sadaka verirse faydası olur mu Ölen kişiye affı için duasının faydası olur mu"

İman Bilinci

Önce, taziye dilerim. Rabbim mağfiret buyursun. Âmin. Biz beşer olarak, Allah'a teslim olmuş kimseleriz. Kullanımı bize bağlı bir cüz'î irâdeye sahip olmamıza rağmen. Her ne kadar tercih gücü bulunan insanlar olsak da, biz bu sıfatımızla birlikte, eksiksiz Allah'ın takdîrine bire bir bağlı varlıklarız.

Ne ki, biz bu bağlılığımızı bilirsek ve bizim için yapılan İlâhî taksime râzı olursak, "îmân etmiş" oluyoruz ki, bu iman bağlılığımızı bilinçli hâle getiriyor. Bu bilinç ise beşer olarak bizi ebedî Cennet hayatına, ebedî saadete ve Allah'ın rızasına ulaştırıyor.

Allah'ın Affı Her Zaman Mümkündür

İntihar eden kişi bir tercihte bulunmuştur. Sorumluluk kendisine aittir. Fakat sorumluluk üstlenmek, Allah'ın merhametine ve rahmetine sığınamayacağımız manasına gelmez. Tüm sorumluluklarımız için bu böyledir.

Günah işleyen biziz, tamam. Cüz'î irademizin talebini biz fiiliyatımızla gerçekleştirmişiz. Günah bizimdir; günahkâr olan biziz. Fakat öte yandan Allah'ın merhamet kucağı açık durmaktadır. Allah'ın mağfireti, şefkati bizim kendisine sığınmamızı beklemektedir. Allah'ın rahmeti bizi bağışlamayı ve günahlarımızı yok etmeyi istemektedir.1 Biz günahımıza sahip çıkarsak, Allah'ın bağışlamasını hak ederiz. Sahip çıkmaz ve "kadere atarsak", bizi bağışlayacak olanı suçlamış oluruz. Bu tutarsız davranışımız ise, bağışlanmamızı değil, günahımızı artırır.

Onlar İçin Tabii ki Af İsteyelim

İntihar ederek ölen insanlar için de bu böyledir. Madem ki hayatta değillerdir. Madem ki, günah bildiğimiz bir şekil içinde Allah'a teslim olmuşlardır. Her ne biçimde olursa olsun, madem ki artık af ve mağfiret talebinde bulunabilecek bir durumda değillerdir.

Gerçek durumunu Allah bilir, belki de bir psikolojik sıkıntısı vardı, bu yüzden şehit de olamaz mı İşin bu yönü de var!

Öyleyse onlar için biz mağfiret isteyelim, Allah'a sığınalım, Allah'ın onları affetmesini dileyelim, duâ edelim, sadaka verelim. Bu yol açıktır. Peygamber Efendimiz (asm) kendisini görmek üzere Medîne'ye gelen ve fakat bir ağrının sancısına dayanamayarak bileklerini keserek intihar eden bir kişiye mağfiret duasında bulunmuştur.2