Gidenin dönmesi mümkün müdür

A.D: "Gidenin dönmesi mümkün müdür"

Giden Gelir mi

Gidenden maksat, bir cemaat ehlinin içinde bulunduğu mesleği, tarzı, biçimi, üslubu beğenmeyerek, başka ve aslında tehlikeli mesleklere, tarzlara, üsluplara, biçimlere geçiş yapmasıdır. Bu adam geriye aynı mesleğine dönebilir mi

Teorikte mümkün gibi gözüküyor. Ama pratikte çok zor bir meseledir. Önce insanın kendini, sonra ve varsa çevresini, ona değer veren kişileri, belki varsa menfaatini, belki varsa yeni kazandığı itibarını, algısını, tabir caizse çiğnemesiyle mümkündür. Hemen hiç kimse bunları çiğnemeyi göze alamıyor.

Bunun örneği var mıdır Bir adet örnek hatırlıyorum. Ahmet Feyzi Ağabey merhum.

1971'li yıllarda Milli Selamet Partisinin kuruluşu ve siyasette yer alması, Nurculuk camiasında bir hayli yorumlara ve tartışmalara sebep olmuş. Çünkü siyaset din hizmeti yapar. Yapmalıdır. O ayrı meseledir. Ama Nurculukta din hizmeti, siyasete dayanarak yapılmaz. Böyle bir durum, Nurculuğun özüne ve esaslarına zıttır.

Bana Sadakat Dersi Verdin

Fakat bu parti hareketi, o zaman cemaatten bazı üst düzey kimseleri cezb etmiş ve kendine çekmiş. Kahramanmaraş senatörü Hacı Tevfik Paksu, Vahdettin Karaçorlu ve Sudi Reşat Saruhan gibi İstanbul'dan ve Anadolu'dan bazı kimseler bu harekete taraftar olmuş. O dönemlerde Ahmet Feyzi Ağabey de bu hareketi bir süre savunmuş.

O zaman demişler ki "Nurcular da bizi destekliyor. Doğru yerdeyiz."

O sırada Hacı Tevfik Paksu, Zübeyir ağabeyin yanına geliyor ve bu meseleyi açıyor.

O günlerde Erbakan hocanın Mehmet Zahid Kotku Efendi hazretlerine gittiği, ondan parti kurmak için izin istediği, onun da bir şey demediği, hocanın "sükût ikrardandır" diyerek onu izin saydığı ve partiyi kurduğu da ortalıkta konuşuluyor.

Tevfik Paksu ağabey kendisine bundan bahsedince, Zübeyir ağabey, aslanlar gibi kükrüyor:

"Hacım! diyor "Allah razı olsun, bana sadakat dersi verdin. Çünkü Erbakan gibi bir profesör gidiyor, bir şeyhin elini öpüyor ve onun sükutunu ikrar kabul ediyor, ve o şekilde bir parti kurma gayreti içerisine giriyor. O şeyhine o kadar bağlı olursa, ben böyle koskoca çığır açmış Mehdi-i Azam Üstadıma ne kadar bağlı olmam lazım. Gel sen hesap et."