Doğan ve doğuran Rab olamaz

İstanbul'dan HK : "İhlâs Sûresinin fazileti ve nüzul sebebi nedir Yirmi Sekizinci Lem'a'da yapılan İhlâs Sûresinin üçüncü ayetinin tefsirini izah eder misiniz"

Kur'ân'ın Üçte Biri

Kur'ân-ı Kerîm'in 112. Sûresi olan İhlâs Sûresi, Allah'ın birliğini, eşi ve benzeri olmadığını ve hiçbir şeye benzemediğini konu alır, tevhidi en hâlis biçimde ilan eder ve vahdâniyeti en güzel surette beyan eder.

Meali şöyledir: "De ki: O Allah birdir. Allah Sameddir. O, doğurmamış ve doğurulmamıştır. Onun hiçbir dengi yoktur."1

Ebu Said el-Hudrî (ra) bildirmiştir: Resûlullah Efendimiz (asm): "Ashabım, Kur'ân'ın üçte birisini bir gecede okumak size güçlük verir mi" buyurdu. Bu teklif Ashaba güç gelmişti.

"Ya Resûlallah! Bizim hangimizin buna gücü yeter" dediler.

Peygamber Efendimiz (asm):

"Allahü'l-Vâhidü's-Samed Sûresi Kur'ân'ın üçte biridir." buyurdu.2

Bediüzzaman Hazretleri, Kur'ân'ın her bir harfinin bir çekirdek hükmünde bir hasene olduğunu; İhlâs Sûresinin Besmele ile berâber altmış dokuz harfinin her birisinin ise bereketli sevabıyla birlikte bin beş yüz sevap değerinde bulunduğundan, Kur'ân-ı Hakîm'in üç yüz bin altı yüz yirmi harfinin üçte birisine denk bir sevap kazandırdığını kaydeder.3

Rabbin Nasıldır

Rivayete göre, bir grup Hıristiyan ve Yahudî gelerek Resûlullah Efendimiz'e (asm): "Rabb'ini bize tarif et; hangi şeydendir Cevheri nedir Mahiyeti nasıldır Mahlûkâtı O yarattı; Peki O'nu kim yarattı" gibi, Ulûhiyet sıfatları hakkında muhtelif sorular sordular.

Onlara cevap olarak bu sure nâzil oldu.

Resûlullah Efendimiz (asm), onlara: "Rabb'im eşyanın Hâlık'ıdır." Buyurdu. Bunun üzerine: "Kul Hüve'llahü Ehad" (De ki: O Allah birdir.) ayeti indi.

Onlar: "O bir, sen de birsin!" dediler.

Peygamber Efendimiz (asm): "O hiçbir şeye benzemez." buyurdu.

Onlar: "Bize sıfatını artır." dediler.

Peygamber Efendimiz (asm): "Allahü's-Samed." (Allah Sameddir.) buyurdu.

Onlar: "Samed nedir" dediler.

Peygamber Efendimiz (asm):

"Hiçbir şeye muhtaç olmayan, her yaratığın Kendisine muhtaç olduğu Zât" buyurdu. Onlar: "Artır." dediler. Allah Resûlü (asm): "Lem yelid ve lem yûled" Yani, Meryem gibi doğurmuş olmadığı gibi, İsa (as) gibi doğurulmuş da değil buyurdu.4

Mahlukat Mabudiyete Lâyık Olmaz

Bediüzzaman Hazretleri, bu sûrede geçen "O doğurmamıştır ve doğrulmamıştır." ayetinin manasının, Hıristiyanlığın teslis inancına bir reddiye olarak, "Doğuran ve doğurulmuş olanların" İlâh olamayacağını beyan etmektir. Hazret-i İsa'ya (as), Hazret-i Üzeyir'e (as), melâikeye, yıldızlara ve hak olmayan mabudlara ibadet etmekten sakındırmaktır. Cenab-ı Hakk'ın "ezelî ve ebedî" olduğunu zihinlere nakşetmektedir.