Cennette iki tür saadet
İstanbul'dan Ergin Boz: "Kur'ân'da çok sayıda "altından ırmaklar akan Cennet" tasvirleri var. Bunlar ne manaya geliyor Suların Cennetin üstünden akması gerekmez mi"
Irmaklar Akan Bağlar ve Bahçeler
İlgili ayetlerden ikisi şöyledir: "İman edip de salih ameller işleyenleri, elbette onları, Cennetin altından ırmaklar akan yüksek yerlerine yerleştireceğiz; O hâlde ki, orada ebedî kalacaklar. Böyle salih amel işleyenlerin mükâfatı ne güzeldir!"1
"Adn Cennetleri vardır ki, altlarından nehirler akar; orada ebedî olarak kalacaklar. İşte böyle Cennetlerde ebedî kalış, küfür ve isyanda temizlenenlerin mükâfatıdır."2
"Altlarından ırmaklar akan Cennetler" den maksat, Cennetlerin "içlerinden" veya "zemininden" ırmakların akması demektir.
Suların karakteri yerin en dibinden akması değil mi Ağaçların, köşklerin, bağların ve bahçelerin zemin kısmından nehirlerin akması hayal ötesinde bir güzelliktir. Bu güzellik sırf bir lütf-u İlahîdir. Bu ve nice güzellikler Cennette bizi bekliyor.
Akan sular taşıma değil, yerlerden fışkıran suları ifade ediyor.
Cennette Saadetin Birinci Kısmı
Bağların ve bahçelerin içlerinden suların akması Cennetin eşsiz güzelliklerindendir. Bu, Bediüzzaman'ın ifadesiyle Cennette ikinci kısım saadete girer.
Birinci kısım saadet, Cennette "Allah'ın rızasına, lütfuna, tecellisine, kurbiyetine mazhar olmaktır."3
Saadetin bu kısmını tavsif etmek ve anlatmak mümkün olmadığı gibi, hayal etmek bile imkanlarımız haricindendir. Bu tür saadet şimdilik havsalamıza sığmaz, terazilerimiz çekmez.
Öyle ya, Allah'ın rızasını nasıl anlayalım Lütfunu, tecellisini, yakınlığını, kurbiyetini ifade etmenin ötesinde nasıl idrak edelim
Bu tür saadetler Resulullah Efendimiz'in (asm), "Allah buyurdu ki: "Salih kullarım için hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği, hiçbir insanın hayal ve hatırına gelmeyen nimetler hazırladım." Hadisinde anlatılan saadetler olsa gerektir.
Cennette Saadetin İkinci Kısmı
İkinci tür saadeti ise Bediüzzaman şöyle anlatıyor:
"İkinci kısmı ise, saadet-i cismaniyedir. Bunun esasları mesken, ekl, nikah olmak üzere üçtür. Ve bu üç esasın derecelerine göre, saadet-i cismaniye tebeddül eder. Ve bu kısım saadeti ikmal ve itmam eden, hulud ve devamdır. Çünkü saadet devam etmezse, zıddına inkılap eder.