İmtihanın önemini anlamak
SÜLEYMAN GÜLEK
1. Dünya Hayatı Bir İmtihan
Kur'ân-ı Kerîm'de pek çok âyette, dünya hayatının geçici olduğu ve insanların bu hayatta sınandığı vurgulanır. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Biz, insanların hangisinin daha güzel amel işleyeceğini deneyelim diye yeryüzündeki her şeyi, dünyanın kendine mahsus bir zînet/süs yaptık."(Kehf Suresi, 7) Bu âyet, hayatın imtihan vesilesi olduğunu açıkça ortaya koyar.
Allah Teâlâ, insanların ne kadar samimi, ne kadar dürüst, ne kadar sabırlı ve teslimiyet içinde olduklarını sınamak için hayatı yaratmıştır. Bu sınavın sonunda, insanlar yaptıklarının karşılığını göreceklerdir. Karşılaştığımız sevinç ve üzüntüler aslında birer imtihan vesilesidir.
2. İmtihanın Hayat İçindeki Yeri
İmtihanlar sadece zorluklarla sınırlı değildir. Bolluk, sağlık, servet, makam gibi nimetler de birer imtihan aracıdır. Çünkü insan sadece sıkıntıda değil, rahatlık ve bollukta da sınanmaktadır. Nitekim Kur'ân'da bu durum şöyle ifade edilir: "Biz sizi şer (kötülük) ile de hayır (iyilik) ile de deniyoruz. Ve siz bize döndürüleceksiniz." (Enbiyâ Suresi, 35) Bu ayet, insanın hem darlık hem de bolluk zamanlarında bir imtihan içinde olduğunu gösterir.
Asıl mesele, bu nimetlerin ya da musibetlerin karşısında kulun Allah'a olan bağlılığını sürdürüp sürdüremediğidir. İmtihanın hikmeti ise insanın iç yüzünün, niyetinin ve ahlâkî yapısının ortaya çıkmasıdır. Allah Teâlâ her şeyi elbette bilir; ancak bu bilgi, insanların kendi iradeleriyle seçim yapmalarına fırsat tanınarak açığa çıkarılır. Bu süreçte kim Allah'a sadık kalır, kim yüz çevirir; bunlar ortaya konur.
3. Sabır ve Tevekkül İle İmtihanı Geçmek
İmtihanlara karşı sabır ve Allah'a güven, mü'minin temel karakteri olmalıdır. Zira sabır, imtihanın gereğidir. Dünya bir imtihan yeridir. İnsanoğlu bu dünyaya imtihana tabi tutulmak için gönderilmiştir. Bu imtihanın sonucu olarak, dünya hayatında çeşitli sıkıntı ve zorluklara mâruz bırakılmıştır. Bu sıkıntı ve zorluklara göğüs gerip sabredebilirse imtihanı kazanır, eğer sabredemez ise imtihanı kaybeder.
Kur'ân'da sabredenlerle ilgili şöyle buyrulur: "Sabredenlere mükâfatları hesapsız olarak verilecektir."(Zümer Suresi, 10) Sabırla birlikte tevekkül de imtihan karşısında Müslümanın alması gereken bir tavırdır. Çünkü insan her şeyi kontrol edemez. Ancak Allah'a güvenerek, başına geleni hayır gözüyle değerlendirirse imtihanı kazanabilir.
Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurur: "Mü'minin işi ne kadar hayret vericidir! Çünkü onun her işi hayırdır. Bu durum sadece mümine hastır. Bir nimetle karşılaşırsa şükreder, bu onun için hayır olur. Bir musibetle karşılaşırsa sabreder, bu da onun için hayır olur." (Müslim, Zühd 64)
Bu hadis, mü'minin her durumda kazançlı olduğunu vurgular. Nimet geldiğinde şükretmek, Allah'a yakınlaşmayı sağlar; musibette sabretmek ise mükâfat kazandırır. Böylece mü'min, her hâlde hayra ulaşır. Bu, imanın hayatı anlamlandırmadaki eşsiz gücünü gösterir.
4. İmtihanı Anlamak, Hayatı Anlamaktır
İmtihan bilinci, bir Müslümanın hayatını anlamlandırmada ve doğru bir şekilde yaşamada en önemli rehberlerden biridir. Bu bilinç, insanı her olayda bir ders, bir hikmet aramaya sevk eder. Hayatta karşılaşılan hiçbir hadise, bu bakış açısıyla boş ya da anlamsız görülmez. Başarı da başarısızlık da Allah'tan bilinir; kişi başarıda şükreder, zorluklarda ise sabreder. Bu anlayış, hayatın geçici olduğunu ve asıl hedefin Allah'ın rızasını kazanarak ebedî saadete ulaşmak olduğunu hatırlatır.

12