Acayip bir ülkeyiz ve garip bir milletiz. Sevdiklerimize açıktan sahip çıkamıyor, kızdıklarımıza da suratımızı asamıyoruz.
Merhum Demirel, millete seksen sene önce dayatılan devrim kanunlarıAtatürk ilkeleri için "ikinci anayasa" derdi. Millete rağmen yürürlükteki bu gizliüstün yasanın meşruiyet kazanması için halka gidilmesini tavsiye ederdi. Fakat nerede o yürekli devletlüler...
Zahiren Siyasal İslâmcı olan ve icraatta Kemalizm'i özüyle benimseyen söz sahibi AKP'li kurmayların, Demirel'in ikinci dönem cumhurbaşkanlığını engelleyerek, tüm zerreleriyle Kemalizm'i benimsemiş Sezer'i seçmelerinin sebebi de, Süleyman Bey'in Kemalizm'e demokratik itirazları olmalıydı. Bugünkü cumhurbaşkanımızın, AKP'nin kuruluşunda binbir zahmetle çalışan Dengir Mir Mehmet Fırat'ı partisinden uzak tutmasının sebebi de, Fırat'ın; Kemalizm'in, zulümleriyle milletimize yaşattığı travmalardan bahsetmesi değil miydi Kaderi Dengir Bey'in kaderiyle örtüşen yüzlerce vekilin ve siyasetçinin isimlerini verebiliriz.
AKP'nin Atatürkçülüğündeki samimiyeti kimsecikler test edemezdi. Zira M. Kemal'in bizatihi kurduğu CHP'nin, Kemalizm'e hizmet yarışında gerilerde kaldığına, yaklaşık olarak son çeyrek asırdaki icraatları şahittir. Kraldan ziyade kralcılık meselesinde üstün madalyalara lâyık AKP kurmaylarının bu meselede ölçüleri hiç olmadı. Kimliklerinin kendilerinde yol açtığı tedirginliklerle, dinden ve demokrasiden uzak CHP'lileri şaşırtacak kadar Atatürkçülük yapmış bu kadroların, Kemalist icraatlarına şaşırmıyoruz. Onların; Atatürkçülük kimliğiyle yapılmış 12 Eylül Darbesi'nin kurduğu ANAP'ın devamı olduklarını bilenler için, yaptıkları şaşırtıcı olmayabilirdi. AKP'nin yirmi üç senedir dine, mukaddesata ve insanî değerlere verdiği zararı bilmeyenlere, Kemalist AKP'nin mahiyetini anlatmak, vatanperverlere artık borç olmalı.
AKP'lilerin, 12 Eylül öncesinde MSP saflarındayken söyledikleri arşivlerdedir. M. Kemal'i 19 Mayıs münasebetiyle anma bayramına en fazla karşı çıkanlar onlardı. Türk kadınının iffetini eski Sovyetlerdeki kadınlardaki gibi rencide edecek surette kızlarımızın bedenlerini stadyumlarda teşhir edenlere bağırıp çağırıyorlardı, günümüzdeki AKP temsilcileri.
AKP'nin Kemalizm meselesinde samimi olmadığını iddia edenlere millet soruyor: "Bütün bunları (dine ve mukaddesata aykırı icraatları) korkunuzdan mı yapıyorsunuz Seksen sene önce ölmüş M. Kemal'den korkmayacağınıza göre, bir başka dâhilî veya haricî güçten mi çekiniyorsunuz Kaldı ki, dünyanın en kudretli devletleri ve liderleriyle birlikte dünyayı idare edecek konuma gelmişsiniz... ABD ve Rusya dışında AKP'yi tehdit edecek global güç ne olabilir ki" Bu yakıcı sorulara cevap teşkil edecek bir başka (hâkim güçkuvvet) şık yoksa, geriye tek tercih kalıyor. AKP Atatürkçülüğü benimsemiş ve ülkemizdeki, din hürriyetlerini ve demokrasiyi hiçe sayan uygulamaları keyfince yapıyor. Bunların neler olduğunu, bin seneden beri Kur'ân'ın bayraktarlığını yapmış Türk milletinin hangi münevver ferdine sorsanız, size detaylıca anlatabilir.