Yıl, 1979.

İslam dünyasını sarsanikiönemli olay gerçekleşti.

Biri,İran İslam Devrimi...

İkincisi,Mekke'deki Kâbe baskını...

Birincisinin dünyadaki etkileri biliniyor.

İkinciüzerinde pek durulmuyor. KiSünni dünyadaköklü değişime sebep olan baskını hatırlatayım:

Mekke Kâbe'de 20 Kasım 1979'da başlayıp 4 Aralık 1979'a kadar devam eden silahlı çatışma-68'i idam olmak üzere- 287 kişinin ölümüne neden oldu...

1955-1973 döneminde Suudi Arabistan Ulusal Muhafızları biriminde görev yapanCuheyman el- Uteybi'nin başındaki grupsabah namazındaMescid-i Haram'da bulunan -tahminlere göre 50-100 bin arası- kişiyirehin alarakbaskını başlattı. Kayınbiraderi Muhammed bin Abdullah el-Kahtani'yi "mehdi" ilan etti. Suudi Arabistan'daşeriatınuygulanmasını istedi!

Sadece dini değilsiyasi talepleride vardı:

Yabancı firmalarla iş yapanların yargılanması, petrol üretiminin azaltılması, ülkedekiyabancı üslerin kapatılıpaskerlerin çekilmesi, kültürel yozlaşmayı engellemek içinBatılı ülkelerle ilişkilerin kesilmesigibi...

ABD hemenPakistanözel ordusunu görevlendirdi. O yetersiz oluncaFransa'dan terörizmle mücadele birliği çağrıldı. AncakgayrimüslimlerinMekke'ye girmeleri dinen yasaktı. Yasak, Mekke Kadısı Bin Bas'ın fetvasıyla halledildi: Fransız askerler, kağıda yazılmışkelime- i şehadetokumasıyla Kâbe etrafına konuşlandırıldı...

İki hafta süren baskın, Fransız antiterör birimlerinden alınan destek öncülüğünde sona erdirildi. Başta Cuheyman el-Uteybi olmak üzere63 eylemcikolları bacakları kafaları kesilerekidamedildi...

Konu kapanmadı ama:

Kâbe baskını,radikal Sünni siyasal İslam'ın ilk "doğumu" sayılır!

1979 travması baskını Suudi Arabistan (ve itibariyle akıl hocası ABD) tavırlarında köklü değişime sebep oldu! Suudiler gerekŞii Devrimive gerekseKâbe baskınınedeniyle "kafasını" ülkesi dışına uzattı:

Gölgesine alacağıVehhabi-Selefi anlayışı dünyaya yayacaktı.-Türkiye dahil- İslam ülkelerinde camiler inşa ettiler, dernekler kurdular, ülkelerini din eğitimine açtılar... (SuudiRabıta'nın 1980 yılının ikinci yarısından itibaren yurt dışındaki Türk din görevlilerine maaş verdiğini hatırlatırım. Vs.)

Kralın bileünvanıdeğiştirildi; "haşmet" ya da "majesteleri" değildi; "Hadimü'l-haremeynü'ş-şerifeyn" yani "iki kutsal mekanın, Mekke ve Medine'nin hizmetkârı" idi...

Bu uzun girişi yazmamın sebebi; Türk muhafazakârsiyaseti, medyası ve entelijansiyasındaki