St. Tropez'de iyi sofra aramak... Pavyonda aşk kovalayanlar kulübüne hoşgeldiniz

Louis de Funes'nin 'Jandarma'sı, Brigitte Bardot'nun 'Ve Tanrı Kadını Yarattı'sı, bizim içinse bu yazın gastronomik safari rotası. Dev yatlar, pahalı şampanyalar, altın rengi tenler ve euro bazlı menüler. İyi yemek bulmak mı Pavyonda ruh eşi aramakla aynı şey. Ama yine de teslim olduk sofralara, kadehlere ve fiyata. İşte 7 duraklık St. Tropez yeme-içme maratonumuz: La Girelier, Gigi, Casa Amor, Le Club 55, Tigrr, Senequier ve L'Opera. Buyurun sofraya...


La Girelier: Süssüz ama güzel

Limanın klasik balıkçısı. Gösterişsiz ama özgüvenli. Kırmızı örtüler, Provence güneşi gibi taze karides carpaccio, ıstakozlu linguine… Tam 'ben süslenmem ama güzelim' tavrında. Balıkla konuşan, şarapla dost bir yer. Abartı yok, tat var.

Gigi: Asıl olay pozda

Bu yaz Bodrum Mandarin'de de açıldı ama orası fragman, asıl film burada. Paris'in sahil versiyonu. Beyaz masa örtüleri, Versace gözlükleri, Fellini fon müziği. Menü Amalfi kıyılarından fırlamış gibi: Trüflü pizzalar, koca burrata'lar, çıtır fritto misto. Ama asıl olay pozda. "İki burrata, üç story, bir de limoncello tiramisu" diye sipariş veren var. Biz "Çiçeksi, hafif bir beyaz" isteyince someliye 4.500 euro'luk şişeyi gösterdi. Gövdeli desek, tapu senedi isteyecekti. Neyse, rose candır.

Haberin Devamı

Casa Amor: Tam bir parti mutfağı

St. Tropez'nin parti mutfağı. Menü Meksika esintili, ürünler Provence'tan, ama ortam Ibiza sabah sonrası gibi. DJ masada, herkes ayakta, bazıları masanın üstünde… Ceviche'yi dans ederek yiyorsun, taco havada uçuşuyor. Guacamole'ye lime margarita eşlik ederken "Bu yemek mi, rave (bir parti türü) mi" diye soruyorsun. Istakozlu makarna ortalama ama deniz levreği cuk oturuyor. Garsonlar arkadaş gibi, hatta DJ'den daha samimi.

Le Club 55: Tablo gibi tabaklar

Burası restoran değil, bir ritüel. 1955'ten beri sahilde aynı reçeteler, aynı ruh. Enginar salatası başyapıt, crudite'ler (sebze tabağı) tablo gibi. Yan masada Jeff Bezos var, öteki masadaki LeBron James'le 'çak çak' yapıyor. Biz de arada sandalyeye tutunup sosumuzu dökmeden izliyoruz. Burada "Daha önce geldiniz mi" diye sormuyorlar çünkü zaten gelmediysen yer bulamazsın. Sahildeki kiosk versiyonu da ayrı bir keşif: Ayağın kumda, manzaran deniz, menün aynı ama fiyat yarı. Havası başka, hesabı daha tatlı.

Haberin Devamı

Tigrr: Bangkok-Bodrum arası

Asya mutfağı St. Tropez'ye taşınmış, üstelik üst manzaralı. Tatlı ekşi karides, yuzu'lu levrek saşimi, wok sebzeler… Bangkok'la Bodrum arasında bir yerde. Başta tütsü, sonra tekila, finalde house müzik. Gece ilerledikçe mutfak susuyor, bar konuşmaya başlıyor. Ama yemek ciddiye alınmış, şef wok'u boş geçmiyor.