Siyonist İsrail'in Gazze'ye uyguladığı abluka, Haziran 2007'de HAMAS'ın Gazze Şeridi'nde iktidar olmasından sonra şiddetlenmiş; Gazze halkı, kara, deniz ve hava ablukasıyla tüm dünyadan izole edilmişti. 7 Ekim 2023 tarihinden sonra abluka, katliam ve soykırım artarak devam etti.

Gazze'deki ablukayı kırmak için 22 Mayıs 2010 tarihinde Millî Görüş lideri Necmettin Erbakan tarafından planlanan, İHH ve Özgür Gazze Hareketi tarafından organize edilen "Mavi Marmara Gemisi", Antalya Limanı'ndan yola çıkmıştı. Filoya 36 ülkeden 750 aktivist katılmış; dünyanın değişik ülkelerinden aktivist, milletvekili ve basın mensubu Gazze ablukasını kırmak için yola çıkmıştı. Siyonist İsrail, uluslararası sularda gemiye saldırmış ve 10 kardeşimizi şehit etmişti.

Gazze'deki ablukayı kırmak için bu defa farklı ülkelerden 12 aktivistin yer aldığı "Medleen Gemisi", 1 Haziran 2025 günü, İtalya'nın Sicilya Adası'ndaki Catania Limanı'ndan yola çıktı. Aktivistler yine Siyonist İsrail tarafından tutuklandı, sınır dışı edilerek ülkelerine gönderildi.

Gazze ablukasını kırarak, kıtlığa mahkûm edilen mazlumlara insani yardım götürmek için 13 Temmuz 2025 tarihinde bu kez "Hanzala Gemisi" yola çıktı. İtalya'nın Syracusa Limanı'ndan 10 farklı ülkeden 21 aktivistin insani yardım çabası, Siyonist İsrail'in müdahalesiyle engellendi; gemiler Aşdod Limanı'na çekildi, aktivistler sınır dışı edildi.

7 Ekim 2023 tarihinden sonra Siyonist İsrail'in bir taraftan Gazze'deki katliam ve soykırımını iyice artırması, diğer yandan da Gazze halkına insani yardımı tamamen durdurması, temel ihtiyaçlarını keserek mazlumları açlığa mahkûm etmesi üzerine, yeni bir özgürlük filosunun hazırlanması fikri ortaya çıktı. Bu defa çok daha kapsamlı, sayıca fazla gemiyle yolculuk hedeflenmekteydi.

Temel fikir, birkaç limandan çok sayıda katılımcının yer alacağı 100'ün üzerinde gemiyle yola çıkarak Siyonist İsrail'in müdahale şansını azaltmak ve mazlumlara insani yardım ulaştırmaktı. Dünyanın birçok ülkesinden vatandaşın katılımıyla ülke yönetimlerinin desteğini almak; gemi sayısının çokluğuyla da olası müdahaleyi çaresiz bırakmak akıllı bir hamleydi. Ancak gemilerin bir kısmının yolculuğa elverişli olmaması ve ülke yönetimlerinin gerekli desteği vermemesi üzerine hedeflenen menzile ulaşılamadı ancak bu eylem, dünya kamuoyunun dikkatinin çekilmesi yönüyle büyük katkı sağladı.

Hedef, İspanya, İtalya, Tunus ve Türkiye limanlarından kalkacak onlarca geminin Akdeniz'de birleşerek Gazze'ye ulaşmasıydı. Diğer ülkelerdeki aktivistleri Özgürlük Filosu Koalisyonu, Gazze'ye Küresel Hareket ve Mağrip Sumud Filosu organize ederken, Türkiye'deki organizasyonu " Filistin'e Özgürlük Gazze Ablukasını Kırma Platformu" gerçekleştirdi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan'ın Medleen gemisinin engellemesi üzerine "Türkiye'nin öncülük ettiği uluslararası bir filo kurulmalıdır. Şayet böyle bir şey olursa, Türkiye'den kalkacak ilk gemiye Saadet Partimiz öncülük edecek" demiş, yeni özgürlük filosunun hazırlanması için de Millî Görüşçü kuruluşlarla toplantı yaptıktan sonra "Kaptan Saadet Rota Gazze" sloganıyla yola çıkılacağını açıklamıştı. Özgürlük filosuna "Prof. Dr. Necmettin Erbakan Özgürlük Filosu" adı verilmişti.

Muhtemelen daha kapsayıcı olur saikiyle organizasyon "Saadet Partisi" adıyla değil Millî Görüşçü Kuruluşlar'dan AGD ve YENİAD ikilisinin organizasyonuyla gerçekleştirildi.

Necmettin Erbakan Özgürlük Filosu'nun Türkiye'deki limanlardan kalkışı için izin alınamaması üzerine Tunus'tan hareketine karar verildi. Millî Görüş Hareketi, 42 gemi, 4 milletvekili ve 47 gönüllüyle yola çıktı.

Özgürlük filosunda bulunan gemilerin yüzde 80'i Millî Görüş tarafından satın alındı ve organize edildi. Özgürlük filosunun adı "Prof. Dr. Necmettin Erbakan Özgürlük Filosu" iken, Avrupalı yardımseverler ile Malezya ve İspanya'nın telkinleriyle "Küresel Sumud Filosu" olarak değiştirildiği bilgisini teyit için yaptığımız görüşmeler akim kaldı. Hayatı boyunca Siyonizm'e başkaldıran Necmettin Erbakan Hoca'nın adının özgürlük filosunda olması anlamlıydı ve öyle de kalmalıydı.