Mescid-i Aksa Fazileti ve İsrâ Bağlamı

Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in mucizelerinden birisi de İsrâ ve Miraç hadisesidir. Her yıl Miraç Kandili vesilesiyle hatırladığımız ve dinimizde önemli bir yeri olan "İsrâ ve Miraç" hadisesinin gerçekleşmesi olağanüstü bir olaydır ve tam da bu yönüyle mucizedir. İsra hadisesi, Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in bir gece Mekke'deki Mescid-i Haram'dan, Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya bir gece yolculuğudur. Miraç ise Peygamberimizin buradan vasıtasız olarak semaya yükselmesidir. Kur'an-ı Kerim'de ve hadis-i şeriflerde Mescid-i Aksa ve etrafının (Kudüs hareminin) kutsal olduğu belirtilmektedir. Kur'an-ı Kerim, "Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescid-i Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işiten ve hakkıyla görendir" (İsra, 1) buyrulmaktadır. Peygamber Efendimiz (s.a.v), Mescid-i Aksa'nın Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevî'den sonra yeryüzündeki en faziletli mescidi olduğunu bildirerek "(İbadet maksadıyla) şu üç mescidden başkasına yolculuk yapılmaz. Mescid-i Haram, Mescid-i Resul (Nebevî) ve Mescid-i Aksa" (Buhari, Müslim) buyurmuştur. Bu üç mescid, mübarektir, mukaddestir, faziletlidir ve peygamberler tarafından inşa edilmiştir. pushfn('ads'); Zerkeşi, Mescid-i Aksâ'ya 17 ayrı isim verildiğini kaydetmiştir. Bunlardan meşhur olanları şunlardır: "Mescid-i Aksâ, Beytü'l-Makdis, Mescid-i Îliyâ, Beytü's-Selâm, Urşelim, Yebûs, Beytü'l-Küdsel-Kudsü'ş- Şerîf" vb. Aynı şekilde Mescid-i Haram için farklı kullanımlar vardır: "Mescid-i Haram (Bakara 144, 149, 150; Mâide 2; Tevbe 7, 19, 28), Kâbe (Mâide 2, 97), el-Beyt (Bakara 125, 127, 158; Âl-i İmrân 96, 97; Enfâl 35; Hac 26; Kureyş 3), el-Beytü'l-Atîk (Hac 29, 33), el-Beytü'l-Harâm (Mâide 2, 97), Beytüke'l-Muharrem (İbrâhîm 1437), el-Beytü'l-Ma'mûr (Tûr 524), Beytullah, el-Harem, el-Haremü'l-Mekkî, Harem-i Şerif ve Durâh" vb. Kur'an-ı Kerîm'de muhtelif yerlerde on beş kere zikredilen Mescid-i Harâm tabiriyle Kâbe'nin merkeze alındığı Mekke haremi kastedilir. Aynı şekilde Mescid-i Aksâ tabiriyle de ilgili mescidin merkeze alındığı Kudüs haremi kastedilmiştir. Hz. Ömer zamanında buranın fethedilmesinden önce Müslümanlar mukaddes harem bölgesinin tamamına Mescid-i Aksâ ismi verilirken, fetihten sonra sadece orada inşa edilen mescide Mescid-i Aksâ ismi verilmiş ve özel isim hale gelmiştir. pushfn('ads'); Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa'nın hangisinin daha önce yapıldığına dair bilgiyi Peygamber Efendimiz (s.a.v)'den öğreniyoruz. Ebu Zerr (r.a) nakletmektedir: "Ben, Rasulullah (a.s)'a yeryüzünde ilk mescidin hangisi olduğunu sordum. Mescid-i Haram buyurdu. Sonra hangisi dedim. Mescid-i Aksa buyurdu. Ben yine iki mescid arasında ne kadar zaman vardır dedim. Kırk sene buyurdu" (Buhari, Enbiya 40; Müslim, Mesâcid 1-2; İbn-i Ebi Şeybe, Abdurrezzâk vd.). Mescid-i Haram (Kâbe) ve Mescid-i Aksa'nın ilk bânisinin Hz. Adem (a.s) olduğu rivayet edilmektedir. Her iki mescid de zamanla muhtelif sebeplerden dolayı yıkıma uğramış ve zaman zaman da tadilat görmüştür. Bu pek tabiidir. Mescid-i Haram, Hz. Adem (a.s)'ın inşasından sonra Hz. İbrahim (a.s) ve oğlu İsmail (a.s) (Bakara 127) tarafından yeniden inşa edilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v), daha peygamber olmadan Kâbe'nin onarılması