Yusuf Tekin, eğitimi cemaatlere mi teslim etti

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bütçe görüşmeleri sürerken Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin bir konuşma yaptı.

Konuşmasında şunları söyledi:

"Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2023 yılı itibarıyla geçerli 2 bin 709 tane protokolü var. Bunların içerisinde, sizin 'tarikat, cemaat' dediğiniz, bizim 'STK' dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü onlar çocukların dağa çıkmasını engelliyor."

Bu konuşma kıyameti koparan bir konuşma oldu. Ne gericilik kaldı ne yobazlık. Aslında hiç şaşırmadım. Herkes kendi ideolojisinin hayat felsefesinin gereğini yerine getiriyor. Bu ülkede dini bırakın, geleneğe bile karşı olan bir kitle var. Daha yeni, okullarda gelenek görenekle ilgili müfredata ders konulmasından bile rahatsız oluyorlar.

Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; bu memleketin türküsünden bile rahatsız olanlar var. Bırakın camiyi cemaati, Türk Sanat Müziğini, Türk Halk Müziğini bile bu topluma kültürel ruh vermesi nedeniyle yerden yere vuruyorlar. Eski Bakan Sadi Somuncuoğlu "Bizim başkentimiz olmasa, bayrağımız olmasa, sınırlarımız olmasa bile bu ülkenin Türk Milletine ait olduğunu anlamak için türküler yeter demişti".

Yalan mı Hey on beşli türküsü Çanakkale'ye giden ve şehit olan gençler için yakılmıştır. Yine Çanakkale içinde Aynalı Çarşı diye başlayan türkülerimiz boşuna mı söylendi. Kurtuluş Savaşında denize dökülen Yunanlılar, Kahraman Maraş'ta bozguna uğrayan Fransızlar kalsaydı ancak bu kadar milletimizin değerlerine düşman olurdu.

Rahmetli Necmettin Erbakan Hoca ile son söyleşiyi ben yaptım. Bu söyleşide hocanın bir cümlesi var. Yakında bu mülakatı kitap olarak yayınlayacağım.

Diyor ki hoca; "28 Şubat döneminde bana imzalamam için getirilen maddelere bakınca, bunu getirenler Müslüman Türk evladı olamaz" dedim. Bunu söyleyen Erbakan Hoca, TSK'nın topyekûn eleştirilmesine müsaade etmezdi. Dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı için "temiz bir vatan evladı" demişti. Ve Hoca şöyle devam ediyor; "Siz, İmam Hatip okullarına karşı duruyorsunuz; biz Çanakkale'de bu okulların verdiği ruhla İngilizleri yendik. Kurtuluş Savaşını bu okulların inancıyla verdik."

Yusuf Tekin akademisyen.

Müsteşarlık yapmış kıymetli bir isim.

Eğitimin sorunlarını yakından biliyor. Bir milletin ayakta kalması için hem bilime hem ilme ihtiyaç var. Bir toplumun ayakta kalması için manevi değerleri olması lazım. Milli Eğitim Bakanlığı binlerce protokol yapmış. Bunların içinde birkaç tanesini de cemaat ya da derneklerle yapmış. Bu son derece normal. Cemaat ya da dernekler bu toplumun sivil toplum örgütleridir. Kimse eğitimi bir cemaate versin demiyor. Nitekim yakın zamanda Fetö tehdidi ile bunu gördük. Fetö ile mücadele eden bir Bakan Yusuf Tekin. Kimse çıkıp konuşamazken o dönemde bakanlar arasında destekleyenler bile varken Tekin, adam gibi çıktı mücadele verdi.