Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu ile Trabzon'da bir araya geldik. Sayın bakan havaalanında meşalelerle karşılandı. Bugüne kadar futbol takımları meşale ile karşılanıyor, tezahürat yapılıyordu. "Âlemin Bakanı Abdulkadir Uraloğlu" sloganlarıyla karşılandı.

Bakan, devlet terbiyesi görmüş kıymetli bir isim. Üniversitede festival vardı, bu festivale bakan beyle beraber katıldık.

Bakan bey, burada gençlere örnek olması için hayatından kesitler sundu. Gerçekten etkileyici bir sunum yaptı. Eğer gençler, bakan beyi dinlerlerse çok başarılı olurlar.

Bakan bey maddi zorluklar içerisinde okumuş, önce fizik bölümüne girmiş sonra da tesadüfen inşaat mühendisi olmuş, ardından karayolları macerası ve bakanlığa gelen süreç. Birkaç kez karayollarından istifa etmeyi düşünmüş, özel sektöre geçmeyi çok istemiş fakat başta hanım olmak üzere sevdikleri, dostları kabul etmemiş. İyi ki de etmemiş bugün kıymetli bir bakanımız var.

Sayın bakan, Türkiye'de ulaşımı anlattı. Demir yollarında ülkemiz en az on kat büyümüş, yine bölünmüş yol ve otobanlarda on kat büyümüş, deniz yollarında on kat büyümüş. Zaten Ak Parti iktidarı demek, yol demek ulaşım demektir. Yol olmadan ticaret olmaz, yol olmadan seyahat olmaz.

O nedenle Ak Parti, kara, deniz ve hava yollarında büyük devrimler gerçekleştirdi. Yine Türksat uyduları ve uzay teknolojisi alanında çok önemli adımlar atıldı. Türkiye hem yerde hem gökte çağı yakaladı.

Ulaştırma Bakanımız Abdulkadir Bey, bizi doğup büyüdüğü ilçesi Düzköy'de ağırladı, evinde misafir etti. Karadeniz mutfağının eşsiz örneklerini bize ikram etti. Siz bakmayın Düzköy dediğimize ortalıkta düzlük göremedik daha bayır. Karadeniz insanı demek ki o yüzden başarılı, mücadeleyi seviyor, hayat zor. Neyse sayın bakanla 20 metrekarelik bir odada bir soba başında sohbet etme imkânımız oldu. Bakan Bey'in muhterem babasını gördük, amcalarını gördük.

Gerçekten çok temiz ve dürüst insanlar. Bakan Bey'in kaldığı evi görünce takdir ettim. Uzun yıllar karayolları genel müdürlüğü yapmış kıymetli bir işim, isteseydi boğazda villa alırdı. Demek ki dürüst çalışmış, hırsızlık yapmamış, rüşvet almamış, böyle insanlara ihtiyaç var.

Zaten bir insanı yetiştiren anne babasıdır. Bakan Bey'in babasının yüzünde nur var, takvalı bir insan. Her zaman Trabzon halkı bürokrasi ve siyasette önde olmuştur.

Kimi zaman ben de dahil bu Karadeniz lobisinden çok şikayet ettik varsa yoksa Trabzon başka bir şehir yok mu dedik, ancak Trabzon halkının girişim ve cesur olduğunu görmemiz gerekir. Bu insanlar siyasette bürokraside bir yere geliyorsa torpille değil, alın teri ile geliyorlar bunu gördük. Karadeniz'in dağlarında ayakta kalmak büyük mücadele gerektiriyor. İnsanları çalışkan, vatansever, zeki. O nedenle başarılı oluyorlar, orada görmemiz lazım.