Dava adamı olmak zor. Devlet adamı olmak zor. Zor zamanda dik durmak zor. Memleket rüzgar gülleri ile dolu. Dava adamı olmanın enayi sayıldığı bir zamandan geçiyoruz. Kimse elini sıcak sudan çıkarıp soğuk suya sokmuyor. İmaj her şey. Herkesin sevdiği adam olmak konforlu bir alan. Elini taşın altına koymaya ne gerek var. Nasıl olsa bir şamar oğlanı bulunur.

Neden mi bahsediyorum. Önceki gün Mecliste İşçi Partisi Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliği düşürüldü. Konunun hukuki boyutuna ilişkin bilgim yok ahkam kesmeyeceğim. Yargıtay mı haklı Anayasa Mahkemesi mi haklı bu konuya girmeyeceğim. Benim burada merak ettiğim konu şu.

Ak Parti ve MHP Grubu Yargıtay kararına uyarak Can Atalay'ın vekilliğinin düşmesi gerektiğini düşünüyor. Ayrıca bu konunun havada kalması can sıkıcıydı.

Sürekli gündem oluyor. Bir biçimde sonuçlanması gerekiyordu. Bekir Bozdağ Cumhur İttifakının ve Yargıtay'ın kararına uydu. Atalay'ın vekilliğinin düşmesini Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde okuttu.

Ama bunu sadece Bekir Bozdağ yaptı. Doğru ya da yanlış Cumhur İttifakının kararına uyuyor, Yargıtay'ın kararına uyuyor. Sonuçta küfür yiyor, hakaret yiyor. Fetö ile mücadele yaparken de devletin ve milletin yararı için çaba sarf etmişti. Her türlü terör örgütünün hedefi haline geldi. Sürekli yerden yere vuruluyor.

O bilmiyor mu imaja oynamayı. Bedel ödemeyi göze alıyor. Zaten her zor zamanda Bekir Bozdağ var. 15 Temmuz gecesi darbeye karşı yaptığı konuşma tarihe kayıt edildi. Vatan ve milleti için bedel ödedi. Tatlı su demokratları gibi uzaktan bakmadı.

Zaten Erdoğan'ın kaderi bu. Her zaman diyor ya yalnız bırakıldım. Bu işler öyle. Hem nimet sofrasına oturanlar Erdoğan'a darbe vuruyor. Neyse konuya gelelim. Can Atalay'ın vekilliğinin düşmesi aleyhinde söz alan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Can Atalay hakkındaki yargı kararının okutulmasının "sadece usulsüz değil kanunsuz bir işlem olduğunu, Anayasa'yı ayaklar altına alan bir darbe girişiminin tamamlanmasını izlediklerini" savundu.

Can Atalay hakkındaki kararın, Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ birleşimi yönetirken okutulacağına dikkati çeken Baş, "Numan Kurtulmuş okumuyor, okunduğu gün ülkede bulunmuyor. Celal Adan, Sırrı Süreyya Önder, Gülizar Hanım okumuyor, Bekir Bozdağ okuyor. Bu da tarihin bize bir ironisidir, o hak ediyor okumayı çünkü" ifadelerini kullandı.