Çocukken seyrettiğimiz filmlerde, okuduğumuz kitaplarda - özellikle Kemalettin Tuğcu'da - çok sık geçerdi 'namus' kelimesi. Namuslu bir adam dendiğinde; işinde, gücünde, helal lokma derdinde, evine, ailesine sadık, onların geçim derdini omuzlamış, mahallelinin 'abi, amca' dediği, akrabalık-komşuluk hukukunu bilen, yoksula, hastaya, yetime dert orta
İsveç'te Kutsal Kitabımızı yakarak utanmazlığın ve alçaklığın doruğunu yaşayanlar, bilsinler ki; Allahın nurunu isteseler de söndüremezler. Mübarek üç aylarınızı tebrik ederim, rahmet aylarına girdik, şeytanın ve şeytanlaşmış insanların şerrinden Allaha sığınırız. Bu sığınış, zulmü ve zalimleri pasif manada bir kabulleniş değildir, aksine tarafını
İçeriden dışarıdan ortaklaştıkları bir dertleri var: Erdoğan'ın gitmesi için, ne yapmak gerekiyorsa yapmak gerek...ABD'nin eski güvenlik danışmanlarından, John Robert Bolton, Wall Street Journal'da çıkan yazısında açıkça bu sorunun cevabını arıyordu... Cumhurbaşkanı Erdoğan şayet yeniden seçilecek olursa, icabında Türkiye'nin NATO'dan atılması gere
Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'a çok dokunmuş olsa gerek; İHA'lar, SİHA'lar, Akıncı'lar, Kızılelma'lar... "Dokunacağız" derken, bütün hücreleriyle söylüyor bunu, el-kol, beden hareketleriyle birlikte okunduğunda, insan şaşırıyor, bunca hınç neden diye...Yanlış anlaşılmaktan şikayet ediyor önce, biz rekabet ortamı açılsın dedik, yanlış yerle
90'larda, gurbetçilerin dinlerken gözerinden yaşların süzüldüğü bir şiirdi bu, şarkısı da vardı... 1968'de Sirkeci'den kalkan ilk trenlerle geldikleri gurbet ellerde, bir gün eve dönüşün belki de bir trene veya uçağa yüklenecek tabutla olabileceği ihtimali her zaman yüreklerini eritti. Evi her hatırladıklarında, anavatanı, köylerini, kasabalarını h
Fikir adamı, edebiyatçı, köşe yazarı, dil bilimci, çevirmen Yaşar Kaplan beyefendi, gurbet ellerdeydi epey bir zamandır... Ahirete geçtiğinin haberini alınca, zihnimde Yaşar Kaplan'a ait tüm hatıralar bir fırtına gibi esmeye başladı. 80'lerin son demlerinden başlayıp, 90'ların tamamı ve 28 Şubat günleri de dahil, sıkıyönetimin her rengiyle örselenm
Evlatlarını terör örgütünün elinden kurtarmak isteyen annelerle, ilkin "Çözüm Süreci' kapsamında il il ziyaret ettiğimiz Doğu Anadolu Bölgesinde tanışmıştım... Muş'ta, Bingöl'de, Bitlis'te, Hakkari'de, Ağrı'da, Van'da; "baharın gelmesinden korkuyoruz, baharla birlikte dağa çıkarılmalar başlar, oysa biz, evlatlarımızın teröre karışmasını istemiyoruz
Üniversiteli günlerimde katıldığım İstiklal Marşı Geceleri'nde, milli şairimiz Akif'ten bahseden büyük yazarların, edebiyatçı akademisyenlerin, sözü niçin son paragrafta Tevfik Fikret'e getirdiklerini çok anlayamazdım. Evet dünyaya bakış açıları, hayatı yaşama biçimleri, birbirinden çok farklıydı farklı olmasına, ama günün sonunda, bir dönemden söz
Bir kaç aydır soğuk algınlığı, grip vakaları arttı. Bizler de babamla birlikte nasibimizi aldık bu yılki son hastalıklardan. Babam her hastalandığında ruhum kışa giriyor, yollarımı kar kesiyor, tipi burgaçları kalbime saplanıyor. Aralık ayından eskiden beri korkarım, çünkü ölümler ülkesine aralanır hayatın gergin kapısı... Bir zamanlar annem yatıyo
Cumhurbaşkanımız, son Kabine Toplantısı'nın ardından; Fatih Sondaj Gemimizin son doğalgaz keşfi hakkında konuştu: "Fatih Sondaj Gemimiz, Çaycuma-1 sondajında denizin 3 bin 23 metre altında 58 milyar metreküplük doğal gaz rezervini keşfetti. Verilerin analizi neticesinde daha önce ilan ettiğimiz 540 milyar metreküplük rezervimiz, 652 milyar metreküp
© 2016