Üzüntüler de müjdeler de bitmez!

Üzüntüler de müjdeler de bitmez!

ŞEVKİ YILMAZ

Dünyaya gelen her insan, istisnasız üzüntülerle sevinçleri, korkularla müjdeleri yaşayarak büyür ve ölür!

Dünya nöbetini kaptırdığımız asrımızda ise maddi ve manevi sıkıntıları, üzüntüleri ve acıları çokça yaşamaya devam ederken bazen de sevinçleri de müjdeleri de az da olsa yaşıyoruz!

"İşte bunun için biz, bu iyi ve kötü günleri insanlar arasında sürekli çevirip dururuz. Kuvvet ve egemenlik, bazen inananların elinde olur, kimi zaman da zâlimlerin eline geçer. Böylece Allah, iman edenleri inkârcılardan ayırt etmek ve içinizden canını fedâ ederek hakikate şâhidlik eden kimseler edinmek için sizi imtihân ederken, kötülük edenleri de cezalandırmış olur. Çünkü Allah, zâlimleri sevmez." (Kur'an-ı Kerim Ali İmran Suresi 140) İlahi Mesajında belirtildiği gibi 70 yıla varan ömrümüz içindegözümüz, kulağımız ve kalbimiz Filistin'den Doğu Türkistan'a, Arakan'dan Keşmir'e işgal ve zulüm altında inim inim inleyen diyarlardan gelecek müjdeli haberleri beklemeklegeçti ve geçiyor!

Asırlardır Hak ve Adaletin merkezi ve tüm mazlumların hamisi ve abisi olmuşülkemizde; içimizdeki gafil ve hainlerin yüzünden, yıllarca insan hak ve hürriyetleriyle ilgili müjdeli haberleri gözlerimiz yolda bekler ve hasretle özler olmuştuk!

Her sevindirici maddi ve manevi adımlar ve müjdeli zaferler maşalardan oluşan cuntacıların başını çektiği Postmodern darbelerle önlenerekCihanın Sultanı Abdulhamid Hazretlerinin darbeyle indiriliş tarihi olan 1909 yılından Necib Milletimizin silahlı darbelere son verdirdiği 15 Temmuz 2016 yılına kadar tam 107 yılsevinçlerimiz hep kursaklarımızda kalmıştı!

Hep gözyaşı!

Hep çığlık!

Hep matem!

Hep esaret!

Ve hep işgal haberleriyle dilhun olduk!

Üzüldük ve Ağladık!

Halkımızın darbecilere indirdiği (önce 2002 yılı sandık darbesi) ve ardından 15 Temmuz darbesiyle asırlık karanlık gecelerin nurlu sabahlarının muştularını da görmeye başladık Elhamdulillah!

Müjdeli haberler peşi peşine artıyor ve artacak İnşAllah!

İnançlarımıza konulan; Namaz,Tesettür gibi yasak prangalarının bir bir kırılması, talebesizlikten kapanmakta olan İmam Hatib Okullarımızın ve İlahiyat Fakültelerimizin yeniden ayağa kaldırılması, Cami Merkezli Ana Okullarının süratle yayılması, daha dün yasakken bugün tüm okullarımıza Kur'an-ı Kerim, Siyeri Nebi ve Ahlak derslerinin konulması, resmi nikahları Müftülerimizin kıyabilmesi ve Milli Alfabemiz Osmanlıca'nın serbest edilmesi gibi Manevi Müjdelerin gerçekleşmesi...

Ayasofya'mızın zincirlerinin kırılmasıyla başlayan ve Şam Emeviye Cami'nin Yezidi zalimlerin esaretinden kurtarılması sevinciyle devam eden ve Biiznillah an kariybuzzaman (Allah'ın izniyle en yakın zamanda) Mescid-i Aksa'nın nihai İstiklali Müjdesiyle neticelenecek olan günlerde pek yakındır inşAllah!

Maddi sahalarda da süren asırlık esaret zincirleri bir bir kırılmaya başladı Elhamdulillah!

Unutamadığımız yaygın Korona musibeti, Sel afetleri ve arkasından 11 İlimiz Merkezli Deprem Faciasının olumsuzluklarına rağmen yeni konut hamleleri, kentsel dönüşümler, modern Şehir Hastahaneleri, Otobanlar, devasa köprüler, Barajlar, ferd başına artan Milli gelir hamleleri ve en önemlisi namuslarımızın canlarımızın, Vatanımızın ve Dinimizin sigortası olan Savunma Sanayindeki düşmanlarımızı korkulu rüyası devasa yatırımlar sevinçlerimizi artırıyor!