İktidarımız başarılı olmaya mecburdur ve mahkumdur!

Filistin'dekiCihadi İmanla şahlanan, Milli Diriliş'le taçlananMillî Mücadele, bir defa daha göstermiştir ki tüm Dünya mazlumları maddi ve manevi sahada süper güç bir lider ülkenin inşasını ve kıyamını beklemektedirler! Ve Müslüman coğrafya ile beraber tüm mazlumların beklediği bu lider ülke namzedi Türkiye'dir!

Siyon-Emperyalist-Münafık- Müttefikgüçler, bunu bizden çok daha iyi bildiklerinden ülkemizi tam yüz elli yıldır ama son elli yıldır da artırarak ilmi, ahlaki, siyasi, iktisadi her sahada krizden krize, sorunlardan sorunlara, terörden teröre düçâr ediyorlar!

İçimizdeki gafiller de bu ihanete bilerek; bir kısım dagaflet, hased ve hırslarındançanak tutmaya devam ediyorlar!

Bu ihanetlere karşı milletimiz, feraset ve basıretiyle daima milli mücadelenin yanında yer alarak mandacı siyasete vesilahlı darbelere karşı sivil-milli iktidarları tercih etmeyi başarmıştır!

İşte Ak İktidarımız, milletimizin bu milli tercihi ve desteğiyle kollektif akıl (Taban ve Tavan İstişaresi) üzerine kurulmuştu! Ve Türkiye'de sağ sol tüm partilerin acziyeti ve başarısızlığı sebebiyle doğmuştur! Halkımız birde kendi gibi inanan, kendi gibi düşünen, kendi gibi yaşayan ve kendinden olan evladlarına ülkemizi teslim etmiştir!

Bu sebeble"Mecliste, Hükümette ve Belediyelerde Müslümanların İktidarını da gördük!"dedirtme hakkımız asla yoktur! Vebaldir! Ülkemiz için ve mazlum coğrafyamız için büyük bir yıkımdır! Ve büyük bir hüsrandır!

Bu, ülkemizi en az 10 yıl içimizdeki malum mandacıların idaresine teslim etmektir!

Bu büyük tehlikeyi önlemek için Ak Kadrolarının Belediyelerde, Merkezi Hükümette kendilerini iktidara getiren milletimizin ahlaki değerlere dönüş, mutlaka mülakatlarla alınması gerekli Milli Mücadele ruhuna sahipmuallimlerle tam bir milli eğitime geçiş, faiz ve fuhuş mikrobundan, fakiri ve orta gelirlileri ezen haksız vergi belasından kurtuluş gibi acil beklentilerini tehir etme lüksümüz asla yoktur!

Her geçen gün yıkılmaya devam eden Aile Yuvalarının korunması içinSüresiz Nafaka zulmü"Genç Evlilere mahkûmiyet zulmü," "Kadının beyanı esastır!" zulmü, cinsi sapıklara hoşgörü zulmü,her geçen gün yaygınlaşmaya başladığını gördüğümüz imar zulmüvb.. zulümlerin acilen kaldırılması gibi haklı isteklerini öteleme lüksümüz asla yoktur!

Bilhassa çok az maaşlı dul ve yetimlerin, SGK ve BAĞ-KUR Emeklilerinin ve ev kiraları sebebiyle oluşan mağdur kiracıların ve iş, aş, ev olmadığ için evlenemeyen gençlerimizin mağduriyetleri sebebiyle arş-ı alâyı titretecek feryatlarına kulaklarımızı tıkama lüksümüz asla yoktur!

"Tüm emekli ve işsizlik maaşları asgari ücretten aşağı olamaz!maddesi Anayasal güvence altına alınmalıdır!

Bu devasa giderleri karşılamak için içimizdeki hesabilerin işledikleri israf gibi, rüşvet gibi, iltimas gibi ve yolsuzluk gibi habis urları acilen bünyemizden çıkarmalıyız! Belediyelerimizde ve Bakanlıklarımızda hasbi Kadroları çoğaltmalıyız!

Unutmayalım ki:

Bu iktidarımıza oy veren asıl seçmen omurgasını dünden daha dikkatle korumalıyız. Fakir fukara, garip gurebaya sarılmalı, kucaklamalı, sahip çıkmalıyız. Çarşı ve pazardaki ve bilhassa varoşlardaki kardeşlerimizin yükselen feryatlarına kulaklarımızı tıkama ve başkaları tarafından aldatılmalarına sebep olma lüksümüz asla yoktur! Onların sofralarında oturarak ve dertlerine ortak olarak iktidara geldiğimizi de asla unutmayalım!

İktidarımızın devasa hizmetlerinin çok olduğu sahil kesimlerde az oy, hizmetlerin sahillere kıyasla daha az olduğu yerlerde ise çok oy alındığı saklanmaz bir gerçektir! İç Anadolu, Karadeniz ve diğer bölgelerimizin kırsal kesimlerindeki destekle Cumhurbaşkanlığı seçimlerini az bir farkla kazandığımızı asla ama asla unutmayalım.