Hepimiz İsmail Heniyye'yiz!

Bismillahirrahmanirrahıım

Bizleri; Yeryüzünün en üstün ve en şerefli varlığı insan olarak yaratan, akıl nimetiyle donatan, sayısız nimetlerinin en üstünü Müslümanlardan kılan ve kurduğu Dünya ve diğer Âlem sofrasında sayısız nimetleriyle yaşatan ve tüm nimetlerinin hesabını hepimize bir nefes yakın olan ölümümüzle başlayan Kabir Hayatımızdan itibaren Ahiret 'in büyük buluşma ve duruşma gününde soracak olan Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah'ımıza hamd ve Eşsiz Önderimiz, Sevgili Resulümüz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Resul Efendilerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti'ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Hocalarımıza, Allah (c.c)'ın ilke ve inkılabı İslam'a tabi olan Mümin kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salat ve selam olsun.

Nisan ayı sonlarında, İzzettin el Kassam Hazretlerinin manevi varisi olan Şehid Şeyh Yasin Hazretlerinin talebesi ve dava kardeşi İsmail Heniyye kardeşimle İstanbul'da ruberu görüşmek ve kucaklaşmak nasip olmuştu.

Kendisi, evlatları ve torunlarını alçak siyonistin kahpe saldırısıyla şehid vermişti.

Biz, kendisine başsağlığı ve taziye dileklerimizi arzederken yüzünden hiç kaybolmayan o tebessümüyle bize; Bize taziyede bulunmayınız, bizi tebrik ediniz. Şehadetle taçlanan bir son hepimizin arzusudur." demiş ve bu kahraman korkusuz liderin cevabı bizi hiç şaşırtmamıştı!

Sözlerine devamla Ana Hayat yasamız Kur'an-ı Kerim'den Ahzab Suresi'nin 23. Ayetini okudu:

"Mü'minlerden öyle (kahraman, mert ve metin) er kişiler vardır ki, Allah üzerine yaptıkları ahde (iman, itaat ve cihad sözlerine) sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirip (Hakk uğrunda canını vermiştir), kimi de (gönülden cenneti ve şehadeti arzulayıp) beklemektedirler. Onlar hiçbir vazgeçme ve yan çizme (bedel ve bahanesi) ile (Allah adına verdikleri sözlerini) değiştirmemişlerdir!"

Ve sözlerini "Allah, bizlere de şehadet makamını lütfetsin" diye bitirmişti.

İşte bu Hakka adanmış cesur adamlardı, Siyonist emperyalistlerin 107 yıldır Filistin topraklarında kanlı emellerinin gerçekleşmesine engel olanlar.

İşte böyle ricallerden (adamlardan) oluşuyordu şanlı Filistin Davası'nın neferleri.

Onların fedakârlıkları sonucu Kudüs, El Halil, Tulkarim, Ramallah, Gazze düşmüyor ve vampir Siyonistler Anadolu'ya 107 yıldır yol bulamıyorlar.

Vallahi onların kadın, erkek, genç, yaşlı mukavemetleri olmasa Fırat'tan Nil'e bu coğrafya kan banyosu olurdu.

Kardeşim Tayyip Bey boşuna "Gazze bizim için ileri karakoldur" manasına gelen sözleri sarfetmedi.

İşte bu ricalden biri, yüz akımız, mücahid İsmail Heniyye kardeşimiz, daha dün el ele tutuşup, kucaklaştığımız o mücahid "RİCAL'UL GAYB"dan oldu.

Allahımız duasını kabul etti ve şehadet makamına kavuştu.

Ne mutlu O'na.

Bizlere okuduğu ayeti kerimenin kendi üzerinde tecelli ettiği bir kul olarak Şehidlik makamına kavuştu.

Allahımızın Gazzeli şehidlerden Cennette kurduğu o kutlu orduya nefer oldu.

Bize bir nur, karanlıklar ve tuzaklarla dolu yolumuza meşale oldu.

Şimdi bu yazıyı O mübareğin şehid naaşının kılınacağı cenaze töreninin yapılacağı KatarDoha yolunda uçağa binmeden evvel ellerim ve kalbim titreyerek yazıyorum.