Ders alınsaydı tekerrür mü ederdi!

Hiç düşündünüz mü Emperyalist ülkelerde niçin ihtilal ve gerekçesi terör yok Çünkü bu ülkelerde, başka ülkelerin çıkarları adına çalışan vatan haini taşeron örgütler, işbirlikçi medya-sermaye ve en önemlisi Mandacı partiler yok da ondan!

Peki ya bizim gibi; kalkınma mücadelesi veren ülkelerde Ya fiili işgal veya kaos var, göç var! Ve nedense hep anarşi ve isyan var!

Bir düşünelim; ülkemizin ve milletimizin yüzü gülmeyedursun, hemen iç ve dış mihraklar harekete geçerek sevincimizi kursağımızda bırakmıyorlar mı!

Geçmişe bir bakın; ülkemizi kalkındırmaya çalışan iktidarları yıkmak için bir kısım sivil toplum örgütleri, bazı sendikalar, medya ve iş dünyasındaki postal yalayıcı sermaye grupları ve siyasetin içerisinde gücünü kaostan alan, milletin oyuyla değil, namlunun ucuyla iktidara gelme hevesleri taşıyanlar bu ihtilallerin taşeronluğunu üstlenmediler mi

Ve bu durum bugün de aynen devam etmiyor mu Basın Ekspres yolu; Kandil, Londra, Telaviv gibi çalışmıyor mu

Ankara, bir kısım kravat giymiş, takım elbiseli teröristlerin kahrını taşımıyor mu

Dün; 1960 İhtilaline gerekçeyi üniversite talebelerini teröre bulaştırarak hazırlamadılar mı Talebe hareketlerini bastırma adına bir Başbakan ve iki Bakanı idam ettirmediler mi Sadece iktidar milletvekillerini Yassı Ada'ya mahkûm etmediler mi 1950'li yıllarda CIA ve MOSSAD'ın kontrolündeki Özel Harp (Kontrgerilla- Gladyo) Dairesi'ni Ankara'da kimlere kurdurttular

Dün bu daire içinde vatana hizmet ettiğini düşünen ve kullanıldığını daha sonra anlayan Milliyetçi-mukaddesatçı ve antiemperyalist çizgide duranların pişmanlıklarını bugün tabandaki zavallı kardeşlerim bilseydi terörün kurbanı olurlar mıydı

1960'da merhum şehitler Menderes ve arkadaşlarının idamlarını tezgâhlayan aynı mihraklar, 12 Eylül'de merhum Erbakan hocamızın başlattığı Ağır Sanayi hamlesini durdurmak için ihtilali tezgâhladılar! Allah aşkına o günlere tekrardan bir nazar edin! Hangi STK'lar, sendikalar, medya, sermaye ve siyasi oluşumlar ülkeyi kaosa sürüklemek için görev üstlendiler Kardeşin kardeşi vurduğu o dönemdeki partilerin tabanındaki samimi kardeşlerim bilmeden ülkenin kaosa sürüklenmesine alet edildiklerini sonradan itiraf etmediler mi

Mahpushanelerde prangalar eskitmediler mi İşkencelere uğramadılar mı Yuvalar yıkılmadı mı Analar ağlamadı mı Ocaklar sönmedi mi Bugün Kürt ile Türk kardeşleri birbirine düşürüp kavga ettirenler, kurşun sıktıranlar; o yıllarda Türk'ü Türk'e vurdurtmayı başarmışlardı! Öz kardeşleri Solcu-Ülkücü diye kamplara bölüp, silahlandırarak birbirleriyle savaştırıp ihtilalin zeminini hazırlamışlardı! Başta İstanbul, Ankara olmak üzere Kırşehir, Maraş, Malatya gibi birçok ilimizde gündüz bile sokağa çıkacak can emniyeti kalmamıştı! Ülkenin Başbakanı! Dikkat! Başbakanı Nihat Erim, gümrükleri kontrol altına almak istediği için Bakan Gün Sazak, Malatya'nın yiğidi Belediye Başkanı, nam-ı diğer Hamido lakaplı Hamid Fendoğlu ve ailesi ve daha niceleri bombalı suikastlarla aynı dairelerce planlanan sistematik, kontrollü kaos planı gereği öldürülmediler mi

Ve bu daireler, karanlık merkezler yine aynı siyasi zeminleri kullanmadılar mı Ve bu samimi vatansever taban o siyasi oluşumların tavanları tarafından kurban edilmediler mi O günlerde, camileri, kahveleri, ilçe ve beldeleri sağcıların solcuların diye bölmediler mi Ve neticede ihtilal! Asıl yutulması hedeflenenlerle, ihtilallere alet olanla beraber zindan, sürgün ve çile! Sevinenlerse dış güçlerle içteki bir avuç sermaye patronları ve localar! Dün; aileleri, akrabaları, komşuları birbirine düşüren ve Türk'ü Türk'e vurduran alçak Masonik ve münafık çevreler, bugün Sultan Alpaslan'ın Türk torunlarıyla, Selahaddin Eyyubi'nin Kürt torunlarını birbirine savaştırıyorlar! Dün zoru başaranlar, bugün daha kolay olanı başaramazlar mı

Silahlı ihtilallerin dönemi bittiğini anlayan emperyalist ülkeler, yerli işbirlikçileri eliyle şimdi sandık ihtilallerini planlıyorlar! Bu manipülasyonlarla zihinleri karıştırılan halk kitleleri eliyle gerçekleştirmek istiyorlar! Ve her seçimde ve seçim sonrası da devamlı aynı oyunlara deneyecekler! Ta ki, tabanları milli ama tavanları kirli olan mandacı-işbirlikçi siyasileri hâlâ tanımakta zorlanan halkımızın uyanıp, Osmanlı Devleti'ni yıkan İttihad Terakki çetelerinin odak ve partilerinin oyunlarını anlayıncaya kadar!