Yarın seçim olsa kim kazanır

Cumartesi günü yapılan CHP'nin vizyon toplantısına katılanlardanım. Toplantıya dair görüşlerimi toplantının hemen sonrası katıldığım Habertürk TV yayınında aktarmıştım. Tabii bu arada Kürşad Oğuz ve Serap Belet'in moderasyonunda 5 saat süren yayında 6'lı masanın adaylığı ile konu da gündeme geldi. "Kim aday olur" tartışması esnasında bir anketten bahsettim. Ancak araştırmayı yapan şirketten izin almadığım için çok az kısmını paylaşabildim. Paylaştığım da şuydu; "Bu anketi yapan şirketin değerlendirme kurulunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir danışmanı da var. Ve 22 Kasım'da yapılan bu ankete göre Kemal Kılıçdaroğlu kaybediyor gözüküyor" Epeyce bir merak uyandırmıştı. Çok sayıda mesaj ve telefon aldım sonrasında. Planım hem toplantıya dair izlenimlerimi hem de yayında paylaştığım söz konusu anketin ayrıntılarını Pazartesi günü kaleme almaktı ama Pazar sabahı inanılmaz bir boyun ağrısı ile uyandım. Ve üç gün boyunca da devam etti. Yazamadım yani, geciktim. Öncelikle bunun için özür diliyorum. Toplantıya girmeyeceğim artık zira hem üzerinden çok zaman geçti hem de zaten yazılan yazıldı, aktarıldı. Ama izleyiciyi çok merak ettiren araştırmanın ayrıntılarını izin de aldığım için aktarmak istiyorum. Araştırmayı yapan şirket Ankara Enstitüsü Bir dönem AK Parti'de etkin görevler almış Hatem Ete, Taha Özhan ve Osman Sert'in kurucusu olduğu kuruluş kendilerini şöyle tanımlıyor; "Ekibimizde akademisyenler, eski milletvekilleri, Türkiye başbakanları ve bakanlarının kıdemli danışmanları, önde gelen düşünce kuruluşlarından analistler, STK yöneticileri ve uzun yıllara dayanan deneyime sahip medya profesyonelleri yer alıyor. Ayrıca önde gelen küresel düşünce kuruluşları, STK'lar, uluslararası kuruluşlar ve devlet kurumları ile çalışma ve ortaklık yapma konusunda kapsamlı deneyime sahibiz." İşte bu ekipte yer alanlardan biri de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışman kadrosunda yer alan İbrahim Uslu. (O da eskiden AK Parti'ye yakındı demekte bir mahsur yok zira eşi Zeynep Karahan Uslu 3 dönem milletvekilliği yapmıştı.) Ankara Enstitüsü her ay yapıyor araştırmayı ve sadece abonelerine iletiyor. Yani bir siyasi partiye ya da bir siyasiye özel bir çalışma değil. 7-14 Kasım aralığında PANOROMATR adı altında Cumhur İttifakı'nın adayı Erdoğan ile kamuoyunda adı geçen 4 isim üzerinden yapılmış bir araştırma. Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş. O kıyaslamanın sonuçlarını paylaşacağım ancak ondan önce dikkatimi çeken iki soru ve cevabını vermek istiyorum. Birincisi; Altılı masanın ortak bir aday çıkartıp, çıkartamayacağı konusu Bu soruya yüzde 40.9 masanın ortak bir aday belirleyeceği cevabını vermiş. Belirleyemez diyenler ise yüzde 46.5 12.6'sı ise fikrim yok demeyi yeğlemiş. Araştırmayı yapan kurulun bu sonuca dair yorumu şöyle; "Altılı muhalefet partisinin ortak bir aday üzerinde anlaşamayacağını düşünenler anlaşmalarını bekleyenlerden daha fazladır. Katılımcıların üçte ikisi Altılı Masada fikir ayrılıkları ve çatlaklar olduğu kanaatine sahiptir. Muhalefetin ortak adayı biran önce açıklamasına dönük beklenti yükselmektedir." Gelelim ikinci kritik bulduğum soruya Deneklere Erdoğan'a oy verme tercihi yöneltilmiş. Evet diyenler yüzde 32.4. Hayır diyenler 52.7. Kararsız oranı ise 14.9. Kararsızlar dağıtıldığında tercihini Erdoğan'dan yana kullananların sayısı 38.1, kullanmayacakların sayısı ise 61.9 olarak çıkıyor. Araştırmayı değerlendiren kurulda bulunan İbrahim Uslu'ya göre seçmenin büyük kısmı tercihini Erdoğan'dan yana kullanmamaya meyilli ama bu meyil masanın ne yapacağına göre değişebilir. Diyor ki Sayın Uslu; "Eğer masa ortak bir aday çıkarır ve o adayın arkasında güçlü bir duruş sergilerse tercihini Erdoğan'dan yana kullanmak istemeyenleri rahatlatır. Ama eğer masa dağılır ve iş çoklu adaya yönelirse seçmenin güveni sarsılır ve Erdoğan'a yönelebilir." Yani seçmen 6'lı masaya çok büyük ümit bağlamış durumda. Ortak bir aday çıkarılmaması durumunda sonuç muhalefet açısından hüsranla bitebilir. Bu yoruma katılmamak mümkün değil zira gerçekten de muhalif seçmenin 6'lı masadan beklentisi çok yüksek. Ve bence de eğer masa dağılıp olay çoklu adaya dönerse seçmen bunun cezasını ayrım yapmaksızın muhalefette ki tüm partilere ağır ödetir. Yani seçmen; "Masayı aday olacağım inadıyla Kemal Kılıçdaroğlu dağıttı ya da onun adaylığına ısrarla karşı çıkarak Akşener dağıttı" demez! Cezayı hepsine ve aynı oranda keser! Gelelim şimdi Erdoğan ve adı geçen isimlerle kıyaslamasına Kızacak yine biliyorum Kemal Kılıçdaroğlu bunu paylaştığım için. Çünkü kendisini geride gösteren anketlerin manipülasyon amacı taşıdığını söylüyor ve bu tür anketleri paylaşan gazetecileri de kötü niyetli olmakla itham ediyor. Kendi imkanlarım ile ele geçirmiş olduğum önemli bir araştırmayı siz okurlarımla paylaşırken böyle bir açıklama yapıyor olmaktan hicap duyuyorum ama şunun bilinmesini istiyorum; Gerçekten niyetim bir yönlendirme yapmak falan değil. Sadece Türkiye kamuoyunun mevcut siyasi tablosunun ne olduğuna dair yapılmış ciddi ve titiz bir çalışmanın fotoğrafının analizini yansıtmak istiyorum. Ki, diğer kurul üyeleri alınmasın ama araştırma raporunun altında Kılıçdaroğlu'nun danışmanı olan İbrahim Uslu'nun imzası, onayı olmasa idi çekince de duyabilirdim