Saadet Partisi Kongresi ve gelmeyen gazeteciler!

Dün Saadet Partisi Kongresi'ndeydim Benim için önemli bir kongreydi zira tabanın 6'lı masaya gerçekten destek verip vermediğini ve aday olacak isimle ilgili herhangi bir kota, sınır, çizgi olup olmadığını çok merak ediyordum. Kongre bunu öğrenmek için en güzel ortamdı. Ve gerçekten de merakımı giderdim Şahane bir yoklama oldu benim açımdan. Ona devam edeceğim ancak önce biraz kongrenin kendisinden gözlemlerimi aktarayım. Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nin salonu tercih edilmişti. Ben biraz geç kaldım. Vardığımda Temel Karamollaoğlu konuşmasına başlamıştı. Salona sığamayanlar dışardaydı ve inanılmaz kalabalıktı. Allah'tan hava güneşliydi. Aksi halde o kadar insanın dışarda ağırlanması mümkün olamazdı. Salonun içine girdiğimde biraz şaşkınlık oldu bendenizde. Kapıdaki gençler beni görür görmez "Bu taraftan" deyince o tarafa yöneldim. Ve girince anladım ki salon;"HaremlikSelamlık" olarak ayrılmış. Tuhaf geldi tabii bu durum önce ama sonra böyle düşünmemin çok aptalca olduğuna karar verdim zira kongresini yapan parti Saadet Partisi'ydi... Milli Görüş ideolojisinin temsil edildiği en eski, en köklü parti... Hülasa önce Saadet Partili kadınların arasına girdim. Bir 10 dakika oradan izledim Karamollaoğlu'nun konuşmasını Yaşlısı, genci tüm kadınlar çok coşkuluydu ve salonun yarısını da hakikaten onlar doldurmuştu. Dışarıda da hemen hemen yarı yarıyaydı durum. Diyeceğim şu ki; Kadınların da ilgisi büyük Saadet Partisi'ne Bir kaçıyla sohbet etme imkanım oldu. Çoğu aileden Saadetli Baba partisi ya da eş Ve parti politikalarına da, Karamollaoğlu'na da inanılmaz bağlılar. Sonra yukarı çıktım Basın tarafına Yukarıda balkonun bir kısmı gazetecilere ayrılmıştı İşte oraya gidince şoka girdim çünkü başta muhalif isimler olmak üzere geleceği sanılan hiçbir gazeteci yoktu. Listeyi tek tek inceledim. Hemen herkes davet edilmiş. AK Parti'nin Cuma günü yapılan toplantısına davet edilen tüm gazeteciler Çağrıldılar diye isimleri olay olan İsmail Saymaz, Nevşin Mengü, Cüneyt Özdemir, Deniz Zeyrek, İsmail Küçükkaya, Şaban Sevinç ve daha birçoğu Yoklardı maalesef Bu arada AK Parti'nin toplantısına tüm gazetecilerin çağrıldığı bilgisi doğru bir bilgi değil. Kesinlikle yanlış. Mesela ben çağrılmadım o toplantıya... Ve daha birçok gazeteci... Daveti belirlerken bir tasnif yapmışlar galiba... 1) Bize tam destek verenler 2) Bize destek vermesi her zaman ihtimal dahilinde olanlar 3) Bize asla destek vermeyecekler! (Sembol muhalif isimler özellikle tercih edilmiş. Amaç da, bakın biz ne kadar objektif ve kucaklayıcı bir partiyiz! Bu kadar karşı olanları bile çağırdık toplantımıza!) Ben ve benim gibi bir dönem destek olmuş ancak sonradan eleştirmeye başlamış ve hala da bu tutumuna devam edenleri çağırmaya hiç gerek duymamışlar.İyi de yapmışlar