Erdoğan dün Cumhurbaşkanlığı seçiminin zamanında yapılacağını ve kendisinin de aday olacağını açıkladı. Adaylık kısmı sürpriz değil tabii. Malumun ilamı oldu. Ama seçim tarihi konusunda bu kadar net konuşmasını enteresan buldum. Çünkü ben de erken seçim olacağına inananlardanım. Ki, bunu epeyce bir zaman önce, AK Parti'deki haber kaynaklarımdan aldığım kulislere dayanarak yazmıştım. Hatta ve hatta tarih bile vermiştim. Açıkçası yanıltıldığımı düşünmüyorum... Bence böyle bir karar vardı ama tabii o karar o günkü şartlar üzerinden yapılan öngörüler neticesinde alınmıştı. Ee öngörüler pek tutmadı. Bayağı bir şaştı ve pek tabii karar da ona göre revize edildi. Ya da ne bileyim... Belki de Erdoğan yine hep sevdiği şeyi yapıyor. Şaşırtıyor. O yüzden ben olsam muhalefetteki partilerin yerinde Fazla rehavete kapılmam. Unutmayalım... Rahmetli Süleyman Demirel'in dediği gibi; "Siyasette 24 saat uzundur. 2 ay ise çok kısa!" Cumhurbaşkanımız bugün böyle diyebilir ama 2 ay sonra ekonomik göstergeler biraz iktidar lehine dönerse gece yarısı aldığı bir kararla; "Seçime gidiyoruz!" da! Neyse gelelim asıl yazmak istediğim mevzuya. Yani 6'lı masa olarak bildiğimiz muhalefetin kimi aday göstereceği konusuna... Dün yazıyı yazmadan önce masadaki partilere mensup bazı isimlerle görüşmeler yaptım. Öncelikle şunu söyleyeyim. Hemen hepsi duygusal yaklaşıyor ortak aday konusunda. CHP'lilere göre kesinlikle Kılıçdaroğlu olmalı. İYİ Partililere göre Akşener. Gelecek Partililere göre bu işin altından hakkıyla en iyi Davutoğlu kalkar. Devacılara göre ise Babacan. Saadet Partisi'ndekilerin ise gönüllerinden geçen tek isim var; o da Temel Karamollaoğlu! EKONOMİDE UZMAN OLMALI! Onlar duygusala bağlayıp öyle düşünedursun ama ben konuya dışarıdan bakan objektif bir gazeteci olarak -tabii eğer amaç gerçekten zafer kazanmaksa- o masadan gösterilecek ortak adayda olması gereken en temel özellikleri sayayım tek tek BİRİNCİSİ; Öyle lafta falan değil, ekonomide gerçekten uzman ve devlet tecrübesine sahip biri olmalı! Neden Çünkü malum, ülkenin ivedilikle çözülmesi gereken en büyük sorunu ekonomi! Ve öyle büyük bir sorun ki şu anda bu alan Destek için sıralansalar dahi memleketin en baba ekonomistleri... Yine de bu sorun onların brifinglerinden alınan tavsiyeler ya da öneriler ile filan çözülecek kadar basit bir sorun değil. Yani kim aday olacaksa masadan Ekonomiyi hatmetmiş, bu alanda ki jargona hakim, "leb" deyince "leblebi" denileceğini anlayabilecek kapasiteye sahip hesap, kitap bilen bir 'üstad' olmalı! İKİNCİSİ; Aday kim olursa olsun ama geçmişte yapmış olduğu siyasetten, her ne sebepten dolayı olursa olsun aldığı bir tavırdan, gösterdiği tepkiden dolayı toplumun herhangi bir kesimi ile sorun yaşamamış olması lazım. Misal "Şu tarihte şöyle bir söylemi vardı" veya "filanca dönemde görev aldığında politikaları nedeniyle, 'Kürtler' ya da 'Kemalistler' ya da, Muhafazakârlar ya da 'Laikler' asla oy vermez!" dedirtmeyecek bir isim olmamalı! Yani 6'lı masanın bu ortak adayı Hangi kapıya giderse gitsin, o kapı açıldığında sıfır önyargı ile karşılanacak derecede steril bir politik geçmişe, tertemiz bir CV'ye sahip olmalı! AK PARTİ SEÇMENİNİ KORKUTACAK BİRİ OLMAMALI! ÜÇÜNCÜSÜ AK Parti'ye oy veren dindar muhafazakarlarda -Ki bana göre en kilit, kritik seçmen onlar- kesinlikle ama kesinlikle; "Seçilirse bizden geçmişin hesabını katbekat sorar! 20 yılın rövanşını misliyle alır hepimizden!" ya da; "AK Parti'nin, Erdoğan'ın 20 yılda dini inançlarım konusunda bana kazandırdıklarını peyderpey, yavaş yavaş benden geri alır!" korkusuna sebep olmayacak bir isim