Sevilay Yılman

Haberturk

Bu dava İmamoğlu'na iyilik mi kötülük mü

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın duruşması yapıldı. Ben şahsen beraat bekliyordum. Çünkü zaten söz konusu dava hukuki olarak gerçekten de gereksiz bir dava Buna mukabil bu davanın iktidar cephesinden de büyük tepki g

Kuduz da olduk! Daha ne olması gerekiyor

Akranlarım beni doğrulayacaktır Bizim çocukluğumuzda ailede ya da okulda; "Aman sokakta her gördüğün kediyi, köpeği sevme! Sakın yaklaşma! Dokunma! Eğer olur da hasbelkader ısırır ya da tırmalarsa hemen bir doktora koş! Çünkü kuduz olabilirsin" tembihi sık sık yapılırdı. Risk yoktu aslında ama eskiden gelen bir korku vardı. Daha doğrusu eskilerden

Mahir Ünal'ın ardından...

Memleketi Kahramanmaraş'ta katıldığı bir konferansta Atatürk devrimleri ile ilgili kullandığı ifadelerin çok sert tepkiyle karşılandığını biliyorduk zaten. Ve Cumhurbaşkanı ile arasına soğuk rüzgarlar girdiğini de. Hatta ben "Mao ve Atatürk" başlığını verdiğim yazıda bu duruma dikkat çekmiş ve AK Parti'de Grup Başkanvekilliği görevinde bulunan Mahi

Saadet Partisi Kongresi ve gelmeyen gazeteciler!

Dün Saadet Partisi Kongresi'ndeydim Benim için önemli bir kongreydi zira tabanın 6'lı masaya gerçekten destek verip vermediğini ve aday olacak isimle ilgili herhangi bir kota, sınır, çizgi olup olmadığını çok merak ediyordum. Kongre bunu öğrenmek için en güzel ortamdı. Ve gerçekten de merakımı giderdim Şahane bir yoklama oldu benim açımdan. Ona dev

Mao ve Atatürk

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ın memleketi Kahramanmaraş'ta bir konferansta yaptığı konuşmada kullandığı; "Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye'de yaşanmıştır. Mesela Fransız devrimi her şeyi yıkmıştır ama lügate dokunmamıştır. Yine en sert devrimlerden bir tanesi Mao'nun Çin kültür devrimidir. Lügate dokunmamıştır. Ama maalesef bir kü

Oylar gasp ediliyor

Şimdi değil. Oldum olası karşıyımdır milletvekillerinin ya da belediye başkanlarının ya da seçimle görev almış diğer sorumluların diledikleri anda istifa edip bağımsız kalmalarına ya da başka bir partiye geçmelerine Olmaz böyle bir şey! Olamaz. Olmamalı! Ama bizim ülkemizde oluyor. Hem de sık sık. Hele de seçim sathına girildiğinde. Futbolcu transf

Diyarbakır işkencehanesi

2009 yılıydı. O tarihlerde Sabah gazetesi yazarıydım. "Demokratik Açılım" ya da "Çözüm Süreci" olarak adlandırılan dönemi anlamlı, değerli kılması adına Kürt siyasal hareketinin öncüleri olarak bilinen isimlerle röportajlar yapıyordum. Mehdi Zana da o isimlerden biriydi. 1980'li yıllarda Diyarbakır Belediye Başkanı iken "bölücülük" suçundan mahkum

Diyarbakır'da ne var ne yok

Aslında ben çok önce, çok sevdiğim bir arkadaşımın daveti üzerine gezmek için gitmiştim Yalnız da değildim. İstanbul'dan yakın 5 arkadaşım da vardı. Ama tesadüf işte hem Kültür Bakanlığı ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa düzenlenen Sur Kültür Yolu Festivali vardı Hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mitingi O nedenle de normalinden daha

O yer sofrasından Aziz Sancar çıktı ama Ayşenur Arslan!

Yıllardan beridir sorulan bir soru vardır "CHP neden tek başına iktidar olamıyor" Kimine göre bir türlü liderini bulamamıştır Kimine göre ise Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte kurulmuş parti köklerinde var olan "otoriteryanizm" dolayısıyla politikalarını bir türlü güncelleyememektedir CHP Ben bu tezlerin doğru olduğunu asla düşünmüyorum. Bir kere so

Bahçeli son noktayı koydu: "Cemevleri ibadethanedir!"

Tesadüf mü dersiniz tevafuk mu bilemem Ama dün iktidarın son Alevi Açılımı'na dair yazdıklarımın hemen akabinde MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin grup toplantısında yaptığı konuşma tabir-i caizse "cuk" oturdu. Önce şunu söyleyeyim Evet Belki ilk kez bu kadar net konuştu bu konuda ama daha önceleri de yaptığı açıklamalarda benzer bir tutum içerisinde ol