Şuşa'dan verilen net mesaj!

Azerbaycan'ın (Yurtdışında yaşayan Azerbaycanlılarla), iş üzere devlet komitesi 5'inci kongresini Şuşa'da "Zafer Kongresi" sloganı ile gerçekleştirdi. Azerbaycan, Karabağ uğruna verdiği şanlı mücadeleyi, zaferle taçlandırdıktan sonra; kendi diaspora çalışmalarının yeni merhaleye geçtiğini ilan etti. Bu kongre ile yol haritasını belirlemek ve yeni projeksiyonunu diaspora teşkilatları ile beraber hayata geçirme gayesini de, beyan etmiş oldu.Karabağ uğrunda 44 günlük savaş boyunca, Azerbaycan diaspora teşkilatlarının faaliyeti, cenk meydanındaki yiğit askerlerin mücadelesinin gerekçelerini, dünya kamuoyuna iletilmesi için; en az ordu kadar mücadele örnekleri gösterdi.Azerbaycan devletinin diaspora başkanlığının son yıllardaki çalışmaları gerçek anlamda milli dayanışma örnekleri ile karşımıza çıkmaktadır. Devlet başkanı İlham Aliyev'in bu konuya ve aktivistlere özel ilgi ve destek vermesi, genel olarak Azerbaycan devletinin diaspora çalışmalarına verdiği destekle de kendini göstermektedir.Şuşa'da gerçekleşen "Zafer Kongresinde" ise, Başkan Aliyev'in açık ve net mesajları oldu: "Eğer Ermenistan, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü tanımazsa ve nihayi anlaşmaya imza atmazsa, o zaman biz de Ermenistan'ın toprak bütünlüğünü tanımayacağız!"Başkan Aliyev, bu net cümleleri ile neye işaret ettiTarihi süreci iyi takip edersek, tüm eldeki delillerle hukuki olarak Ermenistan arazisinin, Azerbaycan Türk toprakları üzerine inşa edildiğini görebiliyoruz. Bu durumda Ermenistan başkenti Erevan (İrevan veya Revan) dâhil, tüm arazisine Azerbaycan'ın tarihi toprakları olarak iddia etmesine kapı açmış oluyor.Başkan Aliyev, Şuşa Kongresinden dünyaya seslenirken, şuna açıktan işaret etti: "Azerbaycan'ın Ermenistan arazi bütünlüğünü tanımamasının ne anlama geldiğini, Erevan yönetimi iyi anlıyor olmalıdır!"Aliyev tüm mesajlarında, açıktan siyasi tarihin gerekçelerine istinat etmesi, konuşurken hukuki zemin üzerine anlatım yolunu tercih etmesi; iki yoldan vaz geçmeyeceğini de izah etmektedir:Birincisi; Her ne olursa olsun barış yolu ve anlaşarak sorunları çözmek. İkincisi; Ordu gücü, devlet ile halk arasındaki güç birliği ile; sonuç elde edebilecek kabiliyetini masada diri tutmak.