Erdoğan, Aliyev ve Türk dünyası ailesi...

Başından itibaren büyük Turan ailesinin temelinin Türkiye ve Azerbaycan üzerinden kurulacağına inananlardandım.

Erdoğan şimdi ki Türkiye profilini inşa etmeseydi, ikide bir darbe, ayaklanma, yasaklar, engeller sonuç verseydi, sizce şimdi hakkında konuştuğumuz Türkiye olur muydu

Abartısız şekilde "olmazdı" diyebiliyorum!

Şimdi dünya farklı bir noktaya eviriliyor. Hesaplaşmalar ve savaşlar, yeni küresel sistemin kurgusu için olduğu açıktır.

"Yeni ittifaklar doğacak" şeklinde yazdığımda, katılmayan akademisyenlerin teorik nedenleri olabilirdi. Ama sahadaki gerçeklerin teoriler ile örtüşmediği doğrudur!

İmkânlar ile iddialar örtüşmediğinde, söyledikleriniz hayal olabilir. Ama konjonktürü oluşturabilmek veyahut mevcut konjonktürü doğru kullanabildiğinizde ise, "hayal" denilen her konu, "gerçek" olabiliyor.

Bunun açık ispatını, Türkiye'nin savunma sanayisindeki geldiği nokta ile bulabilirsiniz.

En önemli durum ise; Erdoğan politikalarıyla, Türkiye'nin yakaladığı durumla, Aliyev'in projeksiyonuyla, Azerbaycan'ın yakalayabildiği durum, mütenasip oldu.

Yani iki devletin başkanları ile birlikte kurgulayabildiği konjonktür, dünyadaki mevcut konjonktüre paralel geliştirildi.

Erdoğan ve Aliyev tandemi

Türkiye-Azerbaycan tandemi için yolları kolaylaştırdı, zemin oluşturdu ve gelecek inşası için hedefler belirleyebildi.

Demek ki, her defasında yazılarımda üzerinde durduğum "Tarihte liderlerin rolü inkâr edilemez" tezi, her defasında güncelleniyor ve hakikat olduğunu teyit etmiş oluyor.

Yeni dünya siyasetinde, artık yeni ittifaklardan bahsediyoruz.

Uzun yıllardır bu ittifaklardan birinin de Türk-İslam dünyası olacağını savunuyorum.

Ciddi sorunlar vardır.

İslam ülkelerinde de önüne geçmede zorluk yaşadığımız durumlar da söz konusudur.

Sadece Filistin meselesinde İslam coğrafyasının acizliği, bize liderlerin neleri yapıp neleri yapamadıklarına dair işaretleri açıktan verebiliyor!

Erdoğan ve Aliyev aynı motivasyon ile "Türk dünyası bizim ailemizdir" diyor. Burada bir ahenk vardır. Birbirini tamamlama ve bu cazibe merkezinin yeni misyonu vardır.

Orta Asya'daki Türk devletlerinden aynı yüksek sesleri, şimdi duymamak garip gelebilir. Ama ben bu konuda Başkan Aliyev'in tanımlamasına katılıyorum.

"Orta Asya'daki kardeşler yavaş yavaş bize yaklaşacaktır." Azerbaycan'ın, Orta Asya'daki devletlerden bu konuda daha fazla yol yürüdüğü açıktır.