ABD-Çin rekabeti ve savaşlar zinciri!

Bu uzun arka planı olan rekabet yüzünden, içinde bulunduğumuz dünya üzerinde hesaplaşma sürecini yaşıyoruz.

Küresel büyük savaş çıkmasındansa, uzun vadeli soğuk savaş tabii ki daha akla yakındır.

En azından soğuk savaş süreci konuşarak anlaşabilecek kapıları da beraberinde açık tutmaktadır.

Ama süreç giderek gerginliğin artacağına işaret etmektedir.

ABD'nin Çin'den, Çin'in ise ABD'den beklentileri var!

Birinden biri kendi dayattığı çıkar ihtirasından dönecek mi Aslına bakarsanız, mesele esasen budur.

İçinde bulunduğumuz savaşlar zincirini biraz da bu iki devin rekabet hırsının sonucu olarak okumamız gerekiyor.

ABD'nin girdiği tüm yerleri erozyona uğratması, kendisine yönelik tüm itibar kozlarını yok etti. Tarihte ilk defadır ki ABD, bu kadar güvensiz, itibarsız konuma iteklendi.

Çin'in nasıl bir dünya hayal ettiğini anlamak şimdiden çok zor.

Çevresindeki aktörlere bakılırsa, pasifik sıcak gerilim merkezine dönüşürse, zararı sadece pasifik çevresi ile kısıtlı kalmayacak.

Şimdi Filistin'de dökülen kan, gerçekleşen soykırım vahşetine seyirci kalan ABD, neden ikilemde gözüküyor oldu

İsrail'e yönelik güzellemeler yapan ABD'li savunma bakanı, neden uyarı nitelikli cümleler kullanmaya başladı

Tıpkı Ukrayna'da olduğu gibi...

"Akdeniz'de bir Amerikan savaş gemisine ve birkaç ticaret gemilerine saldırı oldu..." beyanı ile ABD süreci nereye evirmeye gayret ediyor, soruları aklımızı kurcalayan sorulardır.

ABD, Çin'den Rusya'ya desteğini terk etmesini istiyor.

Pasifikte silahlanmayı sonlandırmasını ve orduya yatırımını azalmasını istiyor.