Keşke!..

Prag'ın hırslı başlangıcı ve ilk golü bulması hiç hoş olmamıştı. Duran topla kazanılan beraberlik golünün çok gecikmemiş olması büyük şans. Abdülkerim'in golünden sonra özgüvenli bir Galatasaray vardı artık sahada. Sarı kırmızılılar için sezonun en önemli maçlarından birinde yine iki "devşirme" bek ile oynaması çok tuhaftı. Temsilcimizin kabına sığmayan üçlüsü Kerem, Mertens ve Barış biraz daha az savruk olsalar öne geçmek işten bile değildi. Savunmadan pasla çıkmamız başımıza iş açar gibi olmuştu fakat 70. dakikada Kaan Ayhan'ın kırmızı kart görmesine kadar (VAR devreye girmekte maalesef haklıydı) maçı izleyen herkese göre turu geçmeye yakın taraf bizdik. 10 kişi kaldığımızda normal sürenin bitimine 20 dakika vardı. Eksilerek, iyi bir rakip karşısında turu hayli zora sokmuştuk.

Sparta artık sağlı sollu gelmeye başlamıştı, çok geçmeden de ikinci golü bulmayı başardılar. İlk maçta "bu maçı kazanmamız çok zor" dedikten sonra kazanmayı başarmıştık fakat bu kez durum hayli vahimdi. Beraberlik golü için tek şansımız duran top gibi görünüyordu. Ardından bireysel hatalarımızla bezeli bir gol daha attıklarında hevesimizi kursağımızda kalmıştı. Çok para harcayarak iyi takım kurulmuyor, jokerler asılların yerini tutmuyor. Hadi sol bek almadınız, eldeki iki sol bekin arkasından nasıl el salladınız Okan hocam kusura bakmasın; dün akşam çıkardığı on bir de, taktik de çok hatalıydı. Bek oynayan iki isim (Kaan ve Berkan) keşke iki iyi bek sahadayken orta sahada görev alsalardı.