Seçim sonuçları üzerine mülahazalar

Seçimler Türkiye'miz için hayırlı olsun. Türkiye istikrara evet diyerek Recep Tayyip Erdoğan'ı yeniden Cumhurbaşkanı seçti. Parlamentodaki dağılıma baktığımızda önceki seçimlere göre Ak Parti oylarının Cumhurbaşkanı oylarının biraz daha altında çıkması Ak Parti kurmaylarınca umarım doğru bir şekilde okunur ve gereği yapılır. Bu sonuçlarda sizinle yürüyeceğiz ama siz de biraz kendinize çeki düzen verin ikazı net bir şekilde ortaya çıkıyor. Bazı illerdeki rekor oylara rağmen hiç umulmayan bazı illerdeki düşüşü oralardaki Milletvekili adayları ile irtibatlı bir şekilde de değerlendirebiliriz sanırım. Milletimiz ekonomideki sıkıntılara rağmen Erdoğan'ı yeniden Cumhurbaşkanı seçerek, Dış Politikadaki asil duruşun, yerli ve milli savunma sanayiinin, terörün kökünün kazınmasının, dünyadaki teklif ve iddia sahibi Türkiye'nin devamını istediğini gösterdi. Bu galibiyeti seçimler öncesinde gerçekleşen bazı sürprizlere bağlayanlar olabilir, belki de haklıdırlar. Fakat liderler için karizma, irade, gayret, akıl ne kadar gerekli ise baht da o kadar gereklidir. Napolyon ordusunda bir kurmaya üst düzey rütbe vereceği zaman gerekli tahkikatları yaptıktan sonra sorarmış: Bahtı nasıl Olumlu cevap alamazsa bütün liyakatine rağmen o vazifeyi o kişiye vermezmiş. Seçimlerden evvel yaşanan bu enteresan gelişmeleri Erdoğan'ın bahtı hanesine yazmak bu galibiyete gölge düşürmez bilakis liderliğinin bir başka cihetten ispatı gibi okunabilir.Erdoğan'ın karşısına Kılıçdaroğlu değil de başka bir aday çıksaydı netice değişir miydi Sanmam. Aradaki puan farkı değişebilirdi ama netice değişmezdi. Altılı masanın Kılıçdaroğlu'nun adaylığına kerhen evet demek zorunda kalması böyle bir sonucun ortaya çıkacağını seçimlerden evvel gösteriyordu zaten. İki partinin ittifaktan ayrılıp kendi adaylarını çıkarmaları, ikinci turda her ne kadar seçmenlerini Kılıçdaroğlu'na oy vermeye davet etseler de ikna edememeleri bu sonuçlarda belirgin rol oynadı. Akşener'e HDP kitlesi oy vermezdi kabul ama Gelecek, Deva ve Saadet kitlesinin büyük çoğunluğunun ve İyi Parti seçmeninin bir kısmının Erdoğan'la Kılıçdaroğlu arasında kaldığı vakit yönünü Erdoğan'a çevireceği de altılı masa tarafından -dörtlü mü demeliydim yoksa- hesap edilebilmeliydi. Türkiye siyasi tarihi yazılırken Kemal Kılıçdaroğlu ismi iki büyük hizmeti sebebiyle hayırla yâd edilecek. Birincisi 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı olmak suretiyle Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden Cumhurbaşkanı olmasının önünü açması. İkincisi şayet söylentiler doğruysa ve gerçekten istifa edecekse, bu istifa ile Ana Muhalefet Partisinin başına gerçekten yerli ve milli, alternatif olabilecek bir ismin geçmesine vesile olma ihtimali. CHP içinden böyle bir isim çıkar mı, dışarıdan bir isim Partinin başına geçerek CHP'yi bu yönde değiştirebilir mi bilmem. Ancak seçimlerden evvel yazdığım pek çok yazıda da ifade etmeye çalıştığım hal ile söyleyecek olursam: Ülkenin problemi iktidarın varlığı değil muhalefetin yokluğudur! CHP'ye yakın kaynaklar Kılıçdaroğlu'nun istifa etmeyip partiyi olağanüstü kongreye götürerek güven tazelemek istediğini ifade ediyorlar.