Sarı çiçeğin can yakan cevapları bağlamında yaşanmışlık müzakereleri (8)

-Merhum Şükrü Karakaya'ya rahmetle-

"Sordum sarı çiçeğe, sizde ölüm var mıdır Çiçek eydür; ey derviş, ölümsüz yer var mıdır" Yunus Emre

Bu seri, emanetini teslim edip sırlanmadan evvel, karşılaştığı derviş namzetine gönlünü açan bir

dervişin, yolda gördüklerini aktardığıdır. Yaşanmıştır.

Bu yazı dizisinde talibi ve matlubu mezc olmuş olarak görebilir, soranla cevaplayanın hemdem,

hemrâh ve hatta gümrâh yürüyüşüne tanıklık edebilirsiniz.

Derviş ve namzet temsilleriyle aktardığım cümleler, umulur ki sadırlara şifa olur.

Namzet: Esselamunaleyküm ve rahmetullahi ve berekatühû.

Derviş: Ve Aleykümselam.

Namzet: Üstadım, size gönderdiğim son yazıyı okuyabildiniz mi

Derviş: Evet. Mihenklerde elde edilen insanı mı şahlandırır

Namzet: Biraz daha açabilir misiniz, anlayışım kıt da kusura bakmayın efendim

Derviş: Kıt anlayışınan yazılar niteliği bakımından güzeldir.

Namzet: Boş laf söylememeye özen göstermeye çalışıyorum. İnşallah muvaffak oluyorumdur.

Derviş: Muvaffak olmak için yazılan her yazı, bir yere taşıyacağından, boş sayılmaz.

Namzet: Evet, beni edebi olarak bir yere taşıyor. Ama okuyanları da bir yere taşıyorsa ne ala.

Derviş: Okuyanlar nasibi kadar algılar. Çok insan Kur'an'ı okuyor fakat anlayabildiği kadar anlayabiliyor.

Namzet: Çok haklısınız. Aklıma Kur'an'dan bir ayetin meali geldi sizce bu nasıl algılanmalı Allah Teâla Bakara Suresi'nde (Allahualem) şöyle buyuruyor: "Affetmek benim üzerime farzdır." Öncesiyle sonrasıyla bu ayet nasıl anlaşılmalı lütfeder misiniz

Derviş: Özrün nihayetinde ısrar neticesi mutmainlik gerçekleşmesi bir neticeyi bildirir.

Namzet: Yani önce tövbe(özür) etmek ve sonra istikrarlı bir şekilde tövbede sebat etmek, affedilmeyi neticelendiriyor öyle mi

Derviş: Evet.

Namzet: Peki ya mutmainlik O da aftan sonra mı oluyor, yoksa mutmain olduktan sonra mı affediliyor

Derviş: Mutmain olduktan sonra.

Namzet: Aboo Yani insan önce nefsini itminana erdirecek ki, ondan sonra affetmek Allah'a farz olsun...

Derviş: Anlamaya namzet olduğun belli.

Namzet: Buradan mutmain olmaya da namzet olduğum anlaşılabilir mi

Derviş: Kalbinizle ilgili.

Namzet: Kalbe he deyince mutmain olmuyor ki..

Derviş: Olması gerekeni amaç edinmekle olur.

Namzet: Seyre başladık elhamdülillah ama yaptıklarımdan ötürü kibirlenmekten korkuyorum.

Derviş: Korku lazım.

Namzet: Peki ya korktuğum başıma gelirse

Derviş: Ustana dayan.

Namzet: Eyvallah. Allah sizden razı olsun siz de O'ndan razı olun inşallah.

Derviş: Allah, Allah, Allah...

Namzet: Arada bize de dua edin

Derviş: Allah, Allah, Allah...

Namzet: Duaların en hayırlısı zikir mi demek istiyorsunuz

Derviş: Başka var mı